Bir olgunun ortalıkta uyandırdığı duygu, düşünce, dedikodu gibi tepki.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
arapsaçı kelimesinin mecaz anlamı Çözümlenemeyecek kadar karışık durum.
gömmek kelimesinin mecaz anlamı Birinden daha çok yaşamak.
safsata kelimesinin mecaz anlamı Boş ve asılsız söz, saçma sapan söz.
arşınlamak kelimesinin mecaz anlamı Amaçsız, geniş adımlarla dolaşmak.
atılış kelimesinin mecaz anlamı Herhangi bir konuda, bulunduğu yerden daha ileri bir noktaya gitme çabası ya da gidiş.
omurgasız kelimesinin mecaz anlamı Düşüncelerini çıkarları doğrultusunda değiştirebilen, ilkesiz.
organ kelimesinin mecaz anlamı Bir görevi yerine getirmekle yükümlü kuruluş ya da o kuruluşun bölümlerinden biri.
tabiat kelimesinin mecaz anlamı Huy.
sermek kelimesinin mecaz anlamı Boşlamak, savsamak.
havra kelimesinin mecaz anlamı Pek gürültüyle konuşulan yer, çok gürültülü yer.
için için yanmak kelimesinin mecaz anlamı Dışa vurmadan çok üzülmek.
parlak kelimesinin mecaz anlamı Göze çarpacak kadar başarılı.
av kelimesinin mecaz anlamı Tuzağa düşürülen, kendisinden yararlanılan kimse.
kucak kelimesinin mecaz anlamı Herhangi bir durumun veya şeyin sınırlarının arası, iç.
mekanizma kelimesinin mecaz anlamı Oluş, ortaya çıkış, işleyiş.
oyuncak kelimesinin mecaz anlamı 1. Başkaları tarafından bir araç gibi kullanılan, hiçe sayılan güçsüz kimse. 2. Önemsiz ve kolay iş.
avukat kelimesinin mecaz anlamı Üstüne vazife olmadığı, gerekmediği halde başkasını savunmaya, onun adına konuşmaya kalkışan kişi.
şebek kelimesinin mecaz anlamı Çirkin ve arsız kimse.
kıvranmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Acı çekmek, üzülmek. 2. Bir şeye çok ihtiyaç duymak.
çözülmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir bütün, onu oluşturarak parçalar arasındaki bağın ortadan kalkarak dağılması, birliğini beraberliğini yitirmesi, dağılmak, parçalanmak. 2. Gevşemek, güçsüz kalmak.
köylü kelimesinin mecaz anlamı Kaba, anlayışsız kişi.
burun kelimesinin mecaz anlamı Kibir ve gösteriş, büyüklenme.
konuşmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Geçerli olmak, etkin olmak. 2. Flört etmek.
çer çöp kelimesinin mecaz anlamı Bazı çocuk oyunlarında "dikkat" anlamında kullanılan bir uyarma sözü
boynuzlu kelimesinin mecaz anlamı Karşıdakinin veya yakınlarından birinin namussuzluğuna göz yuman.
değişmek kelimesinin mecaz anlamı (Olumsuz biçimiyle) Çok değer vermek.
koşmak kelimesinin mecaz anlamı Kovalamak, üstüne düşmek izlemek.
getirmek kelimesinin mecaz anlamı İletmek, bildirmek.
muhakeme kelimesinin mecaz anlamı Bir sorunu çözmek için çıkar yol arama.
kara elmas kelimesinin mecaz anlamı Maden kömürü.