Petiol:Yaprak sapı. Yaprağı gövdeye bağlayan sap.
Peyzaj:Bir arazi parçasının ekolojik, biyolojik, yapısal ve tüm doğal özelliklerinin topluca anlatımı.
pH:Bir sıvının asit ya da bazlık derecesini gösteren hidrojen iyonu konsantrasyonunun negatif logaritma
Pi Elektronları:Tek ve çift konjuge bağlar sisteminde yer alan hareketli elektronlar. Yalnız tek bir atom ya da bağl
Pigment:1. Hücrelere özgü görünür ışığın belli dalga boylarını emen, diğerlerini yansıtarak renk veren madde
Pilor:Omurgalılarda midenin onikiparmak bağırsağına açıldığı yer, mide kapısı.
Pilus:Latince saç anlamına gelir, çoğul hali pili de kullanılır. Bakterilerin birbirine ve yüzeylere tutun
Pinositik Cep:Pinositoz (içme), büyük moleküllü sıvı maddelerin enerji harcanarak hücre içine alınmasıdır. Bu olay
Pinositoz:1. Hücre zarından doğrudan geçemeyecek kadar büyük moleküllü sıvı maddelerin hücreye alınması.
2.
Pinositozis:Hücre içmesi. Hücreler tarafından sıvı damlalarının absorbe edilmesi ve yutulması.
Pirenoid:Bazı protozoonların kromatoforlarındaki nişasta içeren tanecikli yapılar.
Pirimidin:Nükleik asitlerdeki azotlu bazların iki tipinden birisi. Pirimidinlerin her biri -sitozin, timin ve
Pirimidinler:Karbon ve azot atomları içeren tek halkalı bazlar, nükleik asit bileşenleri.
Pirüvat:Üç karbonlu bir asit olan pirüvik asidin iyonlaşmış formu; glikolizin son ürünü ve sitrik asit döngü
Pistil:Dişi organ. Ovaryum, stilus ve stigmadan oluşan ve megasporlar üreten çiçek organı.
Placodermi:Yalnız fosillerden bilinen ilkel çeneli balıklar. Bunların hem kemikli hem de kıkırdaklı balıkların
Plankton:1. Hemen hemen bütün sularda yaşayan küçük serbest yüzüşlü bitki ve hayvanlar. Planktonun fotosentez
Planktonik:Plankton yapısında olan ya da planktona ilişkin olan.
Plantigrad:Tabanına basarak yürüme ile belirlenen kısmen yavaş bir hareket biçimidir.
Plasenta:1. Çoğu memelide embriyonun besin ve gaz alış-verişini sağlayan yapı. Embriyoyu korumakla görevli o
Plasmodium malaria:Sıtma hastalığı etkeni.
Plastid:Hücrenin özel bir organelidir. Örneğin kloroplast ya da amiloplast.
Plastit:Bitki hücrelerinde ve bazı bir hücreli canlılarda bulunan, çoğunlukla renk pigmenti de taşıyan bir o
Plastitler:- Bitki ve bazı protista hücrelerinde bulunur.
- Çift zarlı yapıdadır.
- Kendine ait DNA, RNA ve R
Plazma Zarı:Hücreye tüm besin maddelerinin girdiği ve bütün metabolik artık ya da salgılarının atıldığı hücrenin
Plazmid:Bakteri stoplazmalarında bulunan ve kromozom gibi davranan DNA'lar. Kromozom ya da kromozomlardan ay
Plazmit:Bakterilerde hücre DNA'sından bağımsız olarak bulunan küçük ve halkasal DNA parçasıdır. Plazmitler,
Plazmodyum:Cıvık mantarların diploid evresini oluşturan çok çekirdekli amipsi hareket eden canlı madde kütlesi.
Plazmoliz:Bir osmozla su kaybetmesinden dolayı sitoplazmanın büzülmesi.
Pleiotropi:Bir gen tarafından birden daha fazla karakterin belirlenmesi.
Biyoloji Terimleri Sözlüğünde Kayıtlı Terim: 2080