Cin:Ateşten yaratılmış, yeme - içme, evlenme, doğum - ölüm gibi özellikleri bulunan, hayatları insan ömr
Civar:Yöre, yakın yer, dolay.
Cizye:Müslüman devletlerde Müslüman olmayanlardan alman bir çeşit vergi.
Cömert:Para ve malını esirgemeden veren, eli açık.
Cuma Namazı:1- Cuma günü öğlen vakti, öğlen namazı yerine, en az 5 kişiden oluşan ve sadece cemaatle kılınan iki
Cüâle:Ödül koymak, örneğin; "Kim bana falan işi yaparsa, ona belli bir ücret vereceğim." diyerek kararını
Cünüp:Kendisinden meni çıkan veya cinsel ilişkide bulunan kimse.
Cürüm:1- Günah, suç.
2- Yanlışlık, kusur ve hata.
Cüz:1. Kur'an-ı Kerim'in her yirmi sayfasına bir “cüz” denilmektedir ve Kur'ân-ı Kerim'de toplam 30 cüz
Cüzi:1- Az, azıcık, pek az.
2- Tikel.
Cüzi İrade:1.İnsana verilen sınırlı özgürlük, tercih etme kabiliyeti.
2.İnsana Allah tarafından verilen özgü
Çaba:Herhangi bir işi yapmak için ortaya konan güç, zorlu, sürekli çalışma, gayret, ceht, efor.
Çare:Bir sonuca varmak, ortadaki engelleri kaldırmak için tutulması gereken yol, çıkar yol, çözüm yolu.
Çıhar Yâr-ı Guzin:Peygamber efendimizin dört seçkin ve büyük halîfesi: Hazret-i Ebû Bekr, Hazret-i Ömer, Hazret-i Osma
Çorak:Toprak damlara çekilen, su geçirmeyen killi toprak. Verimli olmayan toprak.
Dane:Tane.
Daru'l Kurra (Darul Kurra):Hz. Muhammed zamanında açılmış bir eğitim kurumu.
Daru'n Nedve (Darun Nedve):Müslümanlıktan evvel, Kureyş kabilesinin müzakereler için toplandığı bir yerin adı olup, Kusey İbn-i
Darul Erkam (Daru'l Erkam):Erkam'ın evi, Kâbe yakınında bulunan ve Hz. Muhammed'in merkez olarak kullandığı Erkam adlı sahabeni
Darülhadis:Hadis okutulan medreselere verilen ad.
Darüşşifa:Sağlık yurdu, hastane.
Dâstân:Destan.
Davet:Çağrı, çağırma.
Davi:Dava.
Dedikodu:Başkalarını çekiştirmek ve kınamak üzere yapılan konuşma.
Defin:Ölünün kabre gömülmesi.
Dem:1- Sözlükte kan anlamına gelen "dem" bir hac terimi olarak, hac ve umre esnasında ibadet maksadıyla
Dergâh:1. Kapı, eşik, sığınılacak yer, makam, tekke, zaviye, hankâh.
2. Bir tarikat şeyhi ile o tarikata
Deyim:Genellikle gerçek anlamından az çok ayrı, ilgi çekici bir anlam taşıyan kalıplaşmış söz öbeği, tabir
Didar:Yüz, çehre.
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Terimleri Sözlüğünde Kayıtlı Terim: 1549