Vedâ Haccı:Peygamber (sav)' in ilk ve son haccı, bu hac esnasında Arafat'ta 120.000' i aşkın Müslümana veda hut
Veda Hutbesi:Veda hutbesi; 8 mart 632 yılında İslam peygamberi Hz. Muhammed'in, 124.000 Müslümana karşı yaptığı k
Veda Tavafı:Veda tavafı Mekkeli olmayan ve Mekkeli hükmünde sayılmayan, uzak bölgelerden gelmiş hacıların Mekke'
Vedi:İdrardan sonra insandan çıkan su.
Vedia:Emanet.
Vedizm:Çok tanrılı Hint dinlerinden biri. Bazı tarihçiler, Mecusiliğin ilk şeklinin Vedizm olduğunu söylemi
Vefa:1- Dostluk, sevgide içtenlik ve devamlılık, kararlılık, sevgi bağlılığı.
2- Sözünde durma, sözünü
Vekâlet:Vekil olma; bir kimseyi, kendisi için bir işi yapmakla vazifelendirmek.
Vekil:Birinin, işini görmesi için kendi yerine bıraktığı veya yetki verdiği kimse.
Veli:Çocuğun bakımı ve idaresi üzerinde olan, hâl ve hareketlerinden sorumlu bulunan kimse; şer'an çocuğu
Velîme:Düğün yemeğidir.
Verâ:Haramlardan ve helâl ve haram olduğu bilinmeyen şüpheli şeylerden sakınmak.
Veraset:1- Kalıtım, soya çekim, irs, veraset.
2- (mirasta) Hak sahibi olma.
Veri:Bir araştırmanın, bir tartışmanın, bir muhakemenin temeli olan ana öge.
Vesvese:Kuruntu. Yanlış ve yersiz düşünce, evham, şüphe, tereddüt, aslı olmayan ihtimaller.
Vezi:Bazı zamanlar insandan meni geldikten sonra çıkan su.
Vicdan:Kişiyi kendi davranışları hakkında bir yargıda bulunmaya iten, kişinin kendi ahlak değerleri üzerine
Vird:Nâfile olarak devamlı yapılan ibâdet, tesbih ve duâlar. Çoğulu evrâddır.
Vitir:Yatsı namazından sonra kılınan üç rek'atlık vacip namazdır.
Vitir Namazı:Yatsı namazından sonra kılınan ve toplam üç rekat olan namaz. Üçüncü rekatında bir sure okunduktan s
Vücud:Allah'ın Vücud Sıfatı; Yüce Allah'ın mevcudiyeti, varlığı demektir.
Yahova:Yahudilere göre tanrının ismi.
Yahudilik:Yahudi milletine gönderildiği için Museviliğe verilen diğer isim.
Yâise:Yeis yaşına ulaşan kadın; aybaşı hâli görmeyen ve artık karnında çocuk görme ümidi kesilen kadın.
Yalan:Aldatmak amacıyla bilerek ve gerçeğe aykırı olarak söylenen söz.
Yarlıgamak:Birinin suçunu bağışlamak, mağfiret etmek.
Yegane:Tek, eşsiz, biricik.
Yeis:Ümitsizlik, umudun kalmaması, istek ve arzunun tükenmesi. Mümin, hayatının hiçbir anında yeise düşme
Yeis Yaşı:Kureyş Kabilesine mensup olan yani seyit kadınların altmış, seyit olmayan kadınların ise elli yaşına
Yemâme:Kuranı Kerimin kitap haline getirilmesine sebep olan savaş.
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Terimleri Sözlüğünde Kayıtlı Terim: 1545