Merci:Başvurulacak yer veya makam.
Merhun:rehnedilen mal
Meriyet:yürürlük
Mersule:Gönderilen
Mesağ:izin; ruhsat; cevaz
Mesaha:ölçme; ölçümleme
Mesail:meseleler
Mesâkin:meskenler; oturulacak yerler
Meskûn:içinde insan oturan; oturulan; yerleşilmiş
Mesmu:dinlenen; dinlenebilir; karar için incelenebilirş
Mesned:isnad edilen şey; dayanılan şey; dayanak; rütbe
Mesul:sorumlu
Meşfu:şuf'a (önalım) hakkının ilişkin olduğu mal
Meşgale:iş, uğraş
Meşhûd:Görülen
Meşhudat:şahitlik
Meşhut Suç:Suçüstü, cürmü meşhut
Meşru:Yasal
Meşru müdafaa:Uğranılan bir saldırı karşısında kişinin kendisini korumak için başvurduğu yol.
Meşruhat:Açıklamalar verilmiş, şerhler konulmuş, tafsilât.
Meşruiyet:Hukuka uygunluk.
Meşrut:şart koşulmuş; şartlı; şarta bağlı
Meşruta tevliyet davası:vakfeden kişinin mütevelliği kime şart kıldığı yolundaki uyuşmazlıkla ilgili dava
Meşruten Tahliye:Özgürlüğü bağlayıcı cezanın bir bölümünü iyi hal ile geçiren hükümlünün, şartlara uymaması durumunda
Metruk:Terk Edilmiş.
Metrukiyet:Yürürlükte bulunan kanunun uygulanmaması durumu.
Mevaşi:koyun,keçi,öküz,inek gibi hayvanlar; geviş getiren hayvanlar; hayvan
Mevcutlu:Kolluk tarafından bir soruşturma evrakı getirilirken, soruşturmaya konu şahısların da birlikte getir
Mevdaddı mahsusa:özel hükümler
Mevhûm:varsayılan; var olarak kabul edilen; kuruntuya dayanan
Hukuk Terimleri Sözlüğünde Kayıtlı Terim: 2533