Müsteşar:Kendisinden bilgi alınan, kendisine danışılan kimse.
Müstevli:Bir yeri istila eden, yönetimi altına alan (kimse, devlet, ordu vb.)
Müsvedde:Yazı taslağı, karalama.
Müştereken:Birlikte, ortaklaşa.
Mütareke:İki tarafın anlaşarak geçici bir süre için savaşı bırakmaları, silah bırakma, ateşkes.
Müteakib:Sonra, arkadan, ardı sıra.
Mütekabil:Karşılıklı.
Mütekâmil:Olgunlaşmış, gelişmiş, gelişkin.
Mütemadiyen:Ara vermeden, sürekli olarak.
Müteradif:Eş anlamlı.
Müttefik:Biriyle söz ve güç birliği yapmış, antlaşma ile bağlı. Bağlaşık. Sovyetler Birliği'nin dağılması ile
Müttefik Devletler:İkinci Dünya Savaşı'nda Mihver Devletler ile savaşan ülkelerdir. Savunma durumunda olan müttefik dev
Müzaheret:Yardım etme, arkalama, destekleme, arka çıkma.
Müzakere:Bir konuyla ilgili fikir alışverişinde bulunma, oylaşma.
Naaş:Ölen insanın vücudu, ceset.
Naçiz:Değersiz, önemsiz.
Nahiye:Bucak.
Nâmüsait:Uygun olmayan, elverişsiz.
Nasyonal:Ulusal.
NATO (Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü):İkinci Dünya Savaşı sonrası oluşan politik ayrımda. ABD önderliğinde Ruslara karşı. Almanya'yı dışar
Nazariyat:Kuramlar.
Nazır:Osmanlı Devleti'nde Bakanlar Kurulu üyesi, bakan, vekil.
Nefaset:1- Nefis olma durumu.
2- Kıymetli olma durumu.
Nesil:Kuşak, çocuklar.
Nizam:Düzen. Kural.
Nota:Bir devletin başka bir devlete veya bunun elçisine yaptığı yazılı bildiri.
Nutuk:Söz, konuşma.
Nüfuz:İçine geçme.
Objektif:Nesnel, yansız, tarafsız.
Obüs:Top ve havan atan yüksek ve alçaktan atış yapabilen kısa namlulu bir top.
İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük Terimleri Sözlüğünde Kayıtlı Terim: 709