Çarlık:Rus imparatorlarının ve Bulgar krallarının hâkimiyetindeki ülkeler.
Çavuş:Onbaşıdan sonra gelen ve görevi manga komutanlığı olan erbaş.
Çehre:Yüz, görünüş.
Çeki:Odun, kireç vb. ağır ve kaba şeyleri tartmakta kullanılan, 225,978 kilogram olan ağırlık ölçü birimi
Çelebi:Osmanlılarda XV. yüzyıla kadar padişah oğullarına, Mevlana soyundan gelenlere verilen san.
Çete:Ordu birliklerinden olmayan silahlı küçük birlik.
Dâhi:Son derece sezişli, uyanık, kavrayışlı. Olağanüstü işler başaracak, pek önemli ve şaşılacak işler ya
Dâhilî:İçle ilgili, içerdeki, iç, içten, içeriye ait.
Dâhiliye Nazırı:Osmanlı Devleti'nde içişleri bakanı.
Dalalet:İyilikten, doğruluktan çıkma, sapma, sapınç, sapkınlık, doğru yoldan ayrılma.
Damping:Düşürmek, indirmek.
Darbe:Bir ülkede baskı kurarak, zor kullanarak veya demokratik yollardan yararlanarak hükümeti istifa etti
Darülfünun:Üniversite reformu öncesinde İstanbul Üniversitesinin eski adı.
Deha:İnsan zekasının, insan kişiliğinin erişebileceği en yüksek düzey. Dâhilik.
Delege:Bir devlet veya bir kurul adına bir işi sonuçlandırmak üzere gönderilen kişi, murahhas, elçi. Yetkil
Demeç:Yetkili bir kimsenin bir konuda yayın organlarına yaptığı açıklama, beyanat.
Demokrasi:Halkın egemenliği temeline dayanan yönetim biçimi, el erki, demokratlık.
Derviş:Bir tarikata girmiş, onun yasa ve törelerine bağlı kimse.
Devalüasyon:Para değerinin, altın ve yabancı bir paraya göre, düşürülmesi.
Devlet:Siyasal iktidarın örgütlenmesi ve belirlenmesi ile ilgili kuralların tümü.
Devrim:Bir kurumun ya ad toplumsal sistemi genellikle zor kullanarak yıkıp, yerine eskisinden farklı bir ku
Diktatör:Büyün siyasi yetkileri kendinde toplamış bulunan kimse. Zorba.
Dikte:Bir başkasına o anda söyleyerek yazdırma, yazdırım.
Dimağ:Beyin, bilinç, zihin.
Diplomasi:Milletlerarası ilişkileri düzenleyen antlaşmalar bütünü, yabancı bir ülkede ve milletlerarası toplan
Diplomat:Milletlerarası konularda ülkesini temsil etmekle görevlendirilen kimse.
Direktif:Yönerge.
Dirhem:3,25 gram gelen bir ağırlık ölçüsü, okkanın 400'de biri.
Diriklik:Geçici bir zaman içinde de olsa doygunluk elde etmek ya da gerginlikten kurtulmak için bir davranış
Dogma:Belli bir konuda ileri sürülen bir görüşün sorgulanamaz, tartışılamaz gerçek olarak kabul edilmesi.
İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük Terimleri Sözlüğünde Kayıtlı Terim: 709