Sahneye İlk Çıkış:Bir sanatçının sanat yaşamının başlangıcında, yeni başladığı bir işte, bir rolde, bir şehirde, ilk s
Salon Komedyası:Bir salon dekoru içinde oynan ve nükteli konuşmalarla gelişen, hafif, salt eğlendirmeye dayanan kome
Sanat Tiyatrosu:Kazanç düşünmeden kazanç yapmayı hedefleyen ve bunu yaparken seyircisine düşünce duygu açısından kat
Saray Tiyatrosu:Feodal çağın sonuyla mutlakçılık döneminin başı arasında Batı'da prenslik saraylarında yer almaya ba
Senarist:Tiyatro eserinin sahnelerinin yazarı, senaryocu.
Senaryo:Tiyatroda yazılı metin. Sinemada filmin konusunun yazılı şekli.
Serbest Tiyatro:1960'lardan sonra yerleşik, ticari tiyatro kültürüne karşı ortaya çıkmış bir sanat ve eylem tiyatros
Sıcak Renkler:Kırmızı, turuncu ve sarı renkler, duyguları kışkırtıcı sıcak renkler öbeğine girer.
Siyahi Tiyatro:Afro- Amerikan tiyatrosu. ABD'deki siyahi azınlığın tiyatrosu olarak ilk Siyahi Tiyatro topluluğu Ne
Skeç:1. Genellikle bir nükteyle son bulan, az kişili ve yalın, şakacı bir içeriği olan kısa oyun.
2.
Sofita:Üst Sahne Boşluğu. Sahne üstündeki ızgaraların ve palangaların bulunduğu mekanik kesim.
Sokak Oyuncuları:Sokaklarda çeşitli beceri gösterilerinde bulunan, skeçler oynayan, müzik aletleri çalan, buna karşıl
Sokak Tiyatrosu:Geleneksel tiyatro yapıları dışında, açık havada, herhangi bir yerde, sokakta, parkta alanda ve benz
Soti:XV. Yüzyılın sonları ile XVI. Yüzyılın başlarında rağbet gören, taşlamalı, kalın çizgili ve koşuklu
Soytarı:Bir oyunda, revüde yada sirkte gülünç hareketler, sözler ve becerilerle seyredenleri eğlendiren sana
Soyut Tiyatro:Olay dizisini ve oyunculuk anlayışını gerçekçilik erklerinden ve alışıla gelmiş mantık dizgesinden s
Sözsüz Oyun:Düşünceleri ve duyguları kimi kez müzik, kimi kez çeşitli eşyalar kullanarak, kimi kez dansla ya da
Spot Işık:Özel efektler için yoğu konsantrasyonda noktasal biçimli bir ışık sağlayabilen lamba için kullanılan
Stanislavski Sistemi:Stanislavski tarafından sistemleştirilmiş özdeşleyime dayalı oyunculuk yöntemi. Psikolojik gerçekçi
Stanistlavski Dizgesi:Konstantin Stanistlavski'nin (1863-1938) oyunculuk yöntemi. Oyuncunun iç ve dış yönden kendini rolün
Suflör:Tiyatroda, kuliste durarak oyunculara sözlerini fısıltıyla söyleyip hatırlatan yardımcı.
Sürgün Tiyatrosu:Naziler'in iktidara gelmesiyle birlikte yabancı ülkelere sığınan ve sürgün giden Alman tiyatro sanat
Şakşak:1- Pişekar'ın elinde bulunan, "şakşak" sesi çıkaran, kapı açma, merdiven çıkma, eşik atlama ve benze
Şakşakçı:Eski tiyatrolarda, alkışlamasını sağlamak için oyunun alkışlanacak yerlerinde alkışı başlatacak göre
Şarj:Yan rol. Genellikle de hizmetçi ve kurye gibi kısa ve yan roller, önemsiz görüldüğü için sözcük olar
Şenlik:Çeşitli oyunların ve sanat ürünlerinin halk önünde belli bir sıra ve düzen içersinde sergilenmesi ve
Şeytan:Halk efsanelerinde ve sonraki büyük dinlerde kötülüğün simgesi. Tiyatroda bu rolü oynayanlar, her ya
Şorolo:Orta Oyunu argosunda 'çocuk' ya da 'tüysüz delikanlı' anlamında kullanılır.
Tablo:Tiyatro eserlerinde, perdeden daha küçük bölümlerin her biri. Bir perde çeşitli tablolara bölünmüş o
Takım:Orta oyununda kişiler, rol alan bütün sanatçılar.
Tiyatro Terimleri Sözlüğünde Kayıtlı Terim: 564