Alıkoymak Terimi Hakkında Bilgiler
1. Bir süre için bir yerde tutmak.
"Şoför yolcuları uzun süre otobüste alıkoymuş."
2. Birini, yapmakta olduğu veya yapmak istediği işten geri tutmak.
"Beni arayıp ödevimi yapmaktan alıkoyuyorsun."
3. Ayırıp saklamak.
"En taze sütü sizin için alıkoydum."
4. Yoksun bırakmak.
"Müdür bizi böyle eğlencelerden alıkoyuyor."
5. Mâni olmak, engel olmak.
"Annem her zaman beni korur, abimi saldırmaktan alıkoyar."
Benzer Genel Türkçe Terimleri:
Kuşkulanmak: Kuşkuya düşmek, kuşku duymak, işkillenmek, şüphelenmek
"O çocuktan kuşkulanmakta haklıymışsın."
"Apartmana giren dilenciden kuşkulanıyorum."
Yalıtım: Elektrik akımının olumsuz etkilerini önlemek için, iletkeni kauçuk, lâstik, porselen vb. ile kaplama, yalıtma.
Değerlendirme: Değerlendirmek işi, kıymetlendirme.
Şahsiyet: Kişilik, kişi, değerli kişi.
Mihrap: Cami, mescit gibi yerlerde Kâbe yönünü gösteren, duvarda bulunan ve imama ayrılmış olan oyuk veya girintili yer.
Ketum: Sır saklamasını bilen, sıkı ağızlı, sır saklayan.