Çakozlamak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Çakozlamak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Anlamak

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Tıpkı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aynı, Tam, Tamamıyla, Tıpatıp, Özdeş, Ayrımsız, Tam Benzeri

Aşevi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lokanta, Aşçı, Aşhane, Mutfak, Aş Ocağı, Yemekhane

Viran kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yıkık, Harap, Berbat

Kesif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kalın, Sık, Yoğun, Koyu, Saydam

Diyabet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şeker Hastalığı

Alaşağı Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atmak, Kovmak

Felek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Âlem, Baht, Dünya, Gök, Gökyüzü, Sema, Şans, Talih, Acun

Delegasyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Temsilci Kurul

Acı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üzüntü, Izdırap, Istırap, Keder, Ağır, Ağrı, Ateş, Azar, Çığlık, Dağ, Dokunaklı, Elem, Eziyetli, Felaketli, Göbüt, Kaba, Keskin, Kırıcı, Kötü, Kubat, Meşakkatli, Yara, Zehir, Zehirli

Medcezir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gelgit

Peyda Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belirmek, Çıkmak, Oluşmak, Sadır Olmak

Koşam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Avuç

Suvarmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sulamak

Farklı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başka, Değişik

Dileme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rica, Talep

Patlak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yırtık

Taşıma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nakil, Transfer

Alıştırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hazırlamak

Hiddetli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öfkeli, Kızgın

Kol kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Branş, Dal, Destek, Dizi, Düzen, Grup, Kanat, Karakol, Kısım, Şube, Tutacak

Abajur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kalpak, Örtük, Sayvan, Siper

Ortaklık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İştirak, Şeriklik, Şirket

Kalmış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kala

İnce İş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nakış

Gelişememek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Küsmek

Tıntın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisiz, Bomboş, Boş, Cahil

Aymaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisiz, Gafil

Zorunluluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mecburiyet, Zorunluk, Zorunlu Olma, Mecburluk, Mecburilik, Zaruret, Iztırar, Zarurilik

Steril kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arınık, Kısır

Ariyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ödünç

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü