Öldürmek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Öldürmek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Götürmek, Katletmek, Kırışmak, Temizlemek, Vurmak

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Meydan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alan, Ortalık, Saha

Sonbahar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güz, Payiz

Döngül kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hayvan

Asaletli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soylu

Tazeleşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Canlanmak, Gençleşmek

Deney kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Deneyim, Tecrübe

Fiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mim, Çengel, Makbuz

Söve kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çerçeve

Boyunca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boyu veya Uzunluğu Kadar; Sürdüğü Zaman Kadar, Süresince

Yamulmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eğilmek

Seçim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tercih, Yeğleme, Saylav, Seçki

Geçkin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geçmiş

Sterilize kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arıtılmış

Pul kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Para

Mazarrat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zarar

Ajanda kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Günce, Andaç

Uydurulmuş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uydurma

Atlas Çiçeği kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaktüs

Kapalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağlı, Gizli, İçe Dönük, Müphem, Örtülü, Saklı, Zımni, Mahsur, Münhasır

Hız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çaba, Gayret, Güç, Hüküm, Sürat, Şiddet, Takat, Yol

Münazaa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekişme, Düşmanlık, Kavga, Münakaşa

Almak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sahiplenmek, Ayırmak, Kaldırmak, Ele geçirmek, Fethetmek, Satın Almak, İçine Sığmak, Kabul Etmek, Kazanmak, İletilmek, Elde Etmek, Bürümek, Sarmak, Kaplamak, Kısaltmak, Eksiltmek, Yolmak, Koparmak, Temizlemek, Yol Gitmek, Çalmak, Başlamak, Yutmak, Kullanmak, Bağışlamak, Buyurmak, Çekmek, Gidermek, Girmek, Görmek, Koymak, Örtmek, Yok Etmek

Fal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Remil, Bili, Kehanet

Engel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duvar, Köstek, Mahzur, Mani, Müşkül, Pürüz, Yük, Mania

Dudak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağız, Leb

Eşkin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Filiz, Sürgün

Ağız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dudak, Gaga, Kavşak, Kenar, Uç

Nazariyeci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuramcı

Kontratak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşı Akın, Karşı Saldırı

Kırpıntı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesinti

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü