Üzmek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Üzmek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Hırpalamak, İncitmek, Sıkmak, Yormak

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Tevazu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alçak Gönüllülük, Gösterişsizlik

Cengâver kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Savaşçı, Cenkçi, Savaşkan, Vuruşkan

Baht kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Talih, Yazgı, Mut, Sur, Kader, Şans, Felek, Alın Yazısı, Nasip, Yıldız

Tekme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tepik

Denetim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kontrol, Teftiş

İnançlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mümin

Canlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aktif, Dinç, Diri, Faal, Güçlü, Kıvrak, Zinde

Apostrof kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesme İmi, Kesme İşareti

Silkelemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dövmek, Etkilemek, Sarsmak

Timsal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Simge, Sembol

Çeşitli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değişik, Muhtelif, Türlü, Mütenevvi

Peruka kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Takma Saç

Sırtık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pişkin

Batık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mağruk, Gamze

Ufunet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pis Koku, Yangı, Cerahat, İrin

Bomoz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kollu Hamam Havlusu

Aden kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cennet

İdrak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlayış, Erişme, Algı, Dimağ, Akıl Erdirme

İğfal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ele Salma, Yoldan Çıkartma, Aldatma, Ayartma, Kandırma, Baştan Çıkarma

Külfet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Zorluk, Yorgunluk, Büyük Masraf

Çiğin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Omuz

Tereke kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Miras, Bırakıt

Pürüz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Engel, Kusur, Güçlük, Kabarcık, Çıkıntı, Gedik

Kâkül kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Perçem

Feodal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Derebeylik

Demeli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Demek Ki

Kılınış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oluş, Vuku

Deni kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alçak (Kimse)

Sefarethane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büyükelçilik, Elçilik

Anlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akıl Etmek, Soruşturmak, İdrak Etmek, Sezmek, Fark Etmek, Bilgisi Olmak, Başa Düşmek, Bilmek, Çakmak, Çıkarmak, Derk Etmek, Düşünmek, Görmek, Hissetmek, İhata Etmek, Paykamak, Takip Etmek, Yakalamak

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü