İnfaz kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

İnfaz kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Yürütme, Yerine Getirme, Uygulama

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Demeli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Demek Ki

Şifahen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağızdan, Sözle

Bilahare kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sonra, Sonradan, Daha Sonra, Sonraları

Taşınmazlar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Emlak

Rampa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yokuş

Oturmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İkamet Etmek, Geçmek, Göçmek, Kalmak, Kökleşmek, Yaşamak, Yerleşmek

Yad kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özge, Yabancı

Japongülü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kamelya

Himaye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Korunma, Esirgeme, Gözetme, Kayırma, Elinden Tutma

Vahvahlanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yakınmak

Gark Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Batırmak, Boğmak

Çelimsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zayıf, Güçsüz, Cüssesiz, Kuru, Sıska

Komplike kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karışık, Çatak, Karmaşık

Reform kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltme, İnkılap, Islahat, Düzeltim, Yeğleme

Bakıcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dadı, Falcı, Görücü

Köpek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İt

Argaç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atkı

Köpürme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Feveran

Kürtün kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Palan

Erteleme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tecil, Tehir, Talik

İstikrar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Denge, Karar Tutma, Sabitlik, Kararlılık

Talimat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yönerge, Direktif, Emir, Yönetmelik

İyi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hoş, Sağlıklı, Aşırı, Uğurlu, Hayırlı, Âlâ, Bol, Çok, Düzgün, Esen, Güzel, Hayır, Uygun, Yakşı, Yerinde

Teslim Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bırakmak, Devretmek, Terk Etmek

Denklik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müsavat

Payidar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kalımlı, Ölümsüz, Bengi, Kalıcı

Alınmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İncinmek, Gücenmek, Darılmak, İçerlemek, Kırılmak

Ruh kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tin, Duygu, Emanet, Esans, Öz, İlke, Canlılık, Espri

Taaccüp kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şaşma

Nakız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozma

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü