İnkıta kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

İnkıta kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Kesinti

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Naz Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kırıtmak, Nazlanmak

İzlem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Takip

Kayısı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Erik

Tümör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ur, Vejetasyon, Bağa, Neoplazma

Rehber kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Delil, Kılavuz, Önder, Yönetici

Tek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bir, Biricik, Birlik, Hiç, Hiçbir, Salt, Sessiz, Tekil, Tenha, Uslu, Vahit, Yegâne, Yalnız, Yalnızca, Sadece

Gebertmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öldürmek

Gülmeyen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ciddi

Eksen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çizgi, Dingil, Mihver, Ok

Kutsi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kutsal, Mukaddes

Genelleştirme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tamim

Hoşlanmamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Buruşmak, Yermek

Mermi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gülle, Kurşun

Aktüellik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aktüalite

Tezyit Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Artırmak

Yaşayan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Canlı

Hümayun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kutlu, Mutlu

Yarım Yamalak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gelişigüzel, Eksik, Elüstü, Fevrî, Tez, Üstünkörü

Fetiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Put

Yöndemci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Haydavcı, Sürücü, Şoför

Vurgulamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nazara Çattırmak, Belirlemek, Damgasını Vurmak

Lacerem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Elbette

Çor kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hastalık, Dert; Sığır Vebası

Tehdit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözdağı, Korkutma, Zılgıt, Keskenme, Gözdağı Verme, Gözünü Korkutma

Palas Pandıras kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Telesik, Çarçabuk

Zemin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taban, Toprak, Yer, Düzlem, Dayanak, Döşeme, Dünya, Ortam, Temel, Yeryüzü

Mühimmat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Savaş Gereçleri, Cephane

İzobar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eşbasınç Eğrisi

Tanılamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tanımak, Teşhis Etmek

Nihai kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Son, Sonuncu, Sonsal

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü