İzafet kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

İzafet kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Bağıntı, Mal Etme, Bağlama

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Telef kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozulma, Harap Olma, Yok Etme, Yitirme

Pikap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Plakçalar, Kamyonet

Heder Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşılığını Alamamak, Boşa Gitmek, Ziyan Olmak

Koordine kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eşgüdümsel, Eşgüdümlü

Somurtmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Surat Asmak, Ekşimek, Yüz Asmak

Edisyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Basım, Baskı

İndividüalist kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bireyselci

Geçen Yıl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bıldır

Acımasız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cani, Cellat, Gaddar, Gâvur, Kalpsiz, Katı, Merhametsiz, Rahimsiz

Mütemekkin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yerleşik

Kontrol kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Denetçi, Denetim, Muayene, Nezaret, Yoklama, Denetleme

Çelimsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zayıf, Güçsüz, Cüssesiz, Kuru, Sıska

Beş Altı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Biraz, Birkaç

Dallamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Budamak

İnkıta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesinti

Yaya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Piyade, Ayakla, Geçici, Yayan

Kalemtıraş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kalemyonan, Açacak

İstihza kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alay, Alay Etme, Eğlenme

Mülakat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görüşme, Musahabe, Söyleşi, Buluşma, Kavuşma, Konuşma

Yazıhane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büro, Ofis

Çehre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yüz, Sima, Görünüş, Kimlik, Suret, Somurtkanlık

Paranoya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşkil, Şüphe, Kuşku

Gaga kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağız, Dimdik

Tezce kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak

Çıplak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soyunuk, Üryan, Örtüsüz, Cıbıl, Açık, Dal, İskelet, Kuru, Sivil, Yalın

Göbek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gömlek, Karın, Kindik, Kuşak, Merkez, Nesil

Eğri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çap, Çarpık, Muavveç; Eğmel, Mukavves; Eğik, Mail; Doğru Olmayan, Münhani; Eğmeçli, Mukavves

Uşaklık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rahim

Yığın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kütle, Küme, Kitle, Sel, Tepe, Toplu, Birçok

Sincap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değin

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü