Anaç kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Anaç kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: İri, Kart, Kurnaz

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Namus kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğruluk, İffeti Akmanlık, Yüz Akı, Onur

Genelleme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tamim

Fonolog kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sesbilimci

Nur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aydınlık, Işık, Parıltı, Şavk, Ziya

Hava Meydanı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Havalimanı

Yoksunluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahrumiyet

Sarhoş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İçkili, Esrik, Dumanlı, Küp, Mest, Esri, Sermest

Jülide kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karışık, Dağınık

Dayanabilen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıklı

Anlatmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açıklamak, Aydınlatmak, Açmak, Yorumlamak Açımlamak, Tafsil Etmek, İfade Etmek, Beyan Etmek, Göstermek, İzah Etmek, Nakletmek, Söylemek

Yemeni kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tülbent, Çit, Değirmi, Yazma, Ayakkabı

Bibliyografi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaynakça

Zirve kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doruk, Tepe, Şahika

Fahir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Övünç

Yüz Akı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Namus

Büyültmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Abartmak

Kolaylık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kolay

Bronz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tunç

Kasavet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaygı, Sıkıntı, Tasa, Üzüntü

Eren kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aziz, Ermiş, Evliya, Veli

İhanet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hainlik, Hıyanet, Kötücülük, Sadakatsizlik

Farz Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilmek, Düşünmek, Sanmak, Saymak, Tutmak

Kin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hınç, Garaz, Nefret, Güçlü

Hipotez kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Varsayım, Faraziye

Kesin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kati, Kesinlikle, Mutlak, Değişmez, Maktu

Gına kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Usanç, Bıkma, Bolluk, Yetinme

Gayet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pek, Çok, Pek Çok

Tevazulu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uysal

Gösterişsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Basit, Mütevazı, Sade, Ünsüz, Yalın

Haksızlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ülevsizlik, Mağduriyet

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü