Arz Cazibesi kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Arz Cazibesi kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Yer Çekimi

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Yamaç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yan, Bayır, Huzur, Kat, Ön, Yakın

Teeddüp kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Utanma

Sudan Ucuz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bedava

Hızla kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak

Mıhça kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üvendire

Antrakt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ara

Maruf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilinen, Belli, Meşhur

Öğütmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekmek, Çiğnemek, Ezmek

Kriz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Buhran, Bunalım

Sahip Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kazanmak, Sağlamak, Yapmak

O Zaman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı O Vakit, Onda

Tuhafiye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çerçi

Bilecen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ukala

İnisiyatif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öncecilik

Çıkak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıkıt, Mahreç; Boğumlanma Noktası

Katalog kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dizit, Fihrist, Yayınevi

Buse kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öpücük, Öpüş, Öpme

Geçmişte kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eskiden

Ters kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aksi, Aykırı, Hırçın, Huysuz, Münasebetsiz, Sert, Zıt, Karşıt, Uymaz, Elverişsiz

Maya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cevher, Damızlık, Hamur, Tıynet, Yatırım

Düzüm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dizi

Saykallamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cilalamak

Dürüst kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ak, Doğru, Usturuplu, Hatasız, Yanlışsız, Özü Sözü Bir

Kötü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acı, Aşağı, Aşırı, Berbat, Çok, Döküntü, Duman, Fena, İbret, Kaba, Kaput, Kara, Kör, Melun, Nadan, Nahoş, Pis, Sıfır, Şer, Tehlikeli, Yaman, Yaş, Endişe Veren

Kibir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Benlik, Böbür, Burun, Gurur, Kasıntı, Büyüklük, Ululuk, Büyüklenme, Onur

Kepaze kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz, Gülünç, Rezil, Utanmaz, Değersiz

Alnaç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cephe

Üremek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Artmak, Çoğalmak, Türemek, Yetişmek

Mihman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kalıcı, Konuk

Alesta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Harekete Hazır, Tetikte

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü