Avutmak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Avutmak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Yatıştırmak, Oyalamak, Ağlamasını Önlemek, Kandırmak, Aldatmak

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Oturum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Celse, İclas, İkamet

Sunuş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sunmak İşi, Ön, Maruzat, Ön Söz

Torpil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arka, Havadar, Kömek

Çöp Tenekesi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Berbat, Kötü

Çökertmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Göçürmek

Buke kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koku

Turşumak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ekşimek

Meşakkatli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güç

Merasimsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sade, Yalın

Göç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taşınma, Nakil, Muhaceret, Hicret

Kadın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bayan, Hatun, Hatun Kişi, Zen, Ayal, Karı, Eş, Avrat, Dişi, Hanım

İzlek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Patika, Keçiyolu

Top Zambak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zambak

Uyumamış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uyanık

Sekreterlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yazmanlık

Münfesih Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dağılmak

Eser kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İm, İşaret, İz, Kitap, Ürün, Yapıt, Yayın, Belgi, Belirti

Usanç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bıkkınlık, Sıkıntı, Üzüntü, Bıkma

Gamlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tasalı, Kaygılı, Kederli, Üzüntülü

Oysa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Halbuki, Meğer, Oysaki

Sabah kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gündüz, Sabahleyin, Seher, Yarın

Orta Mektep kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ortaokul

Türban kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başörtü

Kapan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Hile, Kantar, Tele

İstek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arzu, Dilek, Emir, Gönül, Heves, İrade, Kasıt, Keyif, Meram, Murat, Rağbet, Rıza, Sevda, Şevk, Talep, Eğilim

Gulgule kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Şamata

Vizör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bakaç

Kibritçi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cimri

Boğumlanma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Telaffuz

Arbede kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Patırtı, Kavga, Dalaş, Çatışma

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü