Cevher kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Cevher kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Töz, Yetenek, Öz, Asıl, Cevahir, Maya, Mücevher

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Tetebbu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İrdeleme, Araştırma

Takas kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ödeşme, Sayışma, Değiş Tokuş

Kabahat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Suç, Kusur, Hata, Töhmet

Serbest kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özgür, Bağımsız, Pinek, Erkin, Hür, Muaf, Salman

Toplama İşareti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Artı

Tevzi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dağıtma, Üleştirme, Tevziat, Yaydırma, Yayma

Gayzlanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öfkelenmek

Kaşıkçıkuşu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pelikan

Eneze kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cılız, Zayıf

Likit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nakit, Sıvı, Akışkan

Akla Yatkın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Makul, Uygun

İdadi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lise

Kusur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eksiklik, Noksan, Nakısa, Hata, Ayıp, Özür, Teltik, Yanlış, Arıza, Kabahat, Pürüz, Şaibe, Ağdık, Ağman

İhmal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boşalma, Savsaklama, Dikkatsizlik, İtinasızlık, Lakayıtlık, Önem Vermeme

Dayanıklı Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayanmak

Mancana kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fıçı

Kuşku kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şüphe, Tereddüt, Kuruntu, İşkil, Şek, Endişe, Evham, Narahatlık

Tariz Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sataşmak

Layık Bilmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tenezzül Etmek

Oran kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nicelik, Nispet, Orantı, Tahmin, Tartı, Tenasüp, Tasın

Ejder kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ejderha, Büyük Yılan

Değmedüşer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıtkırıldım

Sıfat Fiil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ortaç

Şak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yarma, Yarılma, Yarık, Çatlak

Talaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dalga, Kasırga

Seyrek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aralıklı, Nadir, Nadiren, Ara Sıra, Kimi Zaman

Rikkatli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnce, Kibar, Nazik

Beri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bu Yana

Münhasır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahdudiyetli, Mahsus, Mahsusi

Adil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Adaletli, Eşitlikçi, İnsaflı, Haktanır

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü