Düşey kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Düşey kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Şakuli

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Küsurat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Püsürler, Fazlalık

Kıvılcım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alev

Ekber kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ulu, Yüce

Arabozan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fitneci, Münafık, Müzevir

Kira kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İcare, İcar

Hükümsüz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geçersiz

Mütekabiliyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşılık

Moryana kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tarakotu

Özlü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Veciz

Almak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sahiplenmek, Ayırmak, Kaldırmak, Ele geçirmek, Fethetmek, Satın Almak, İçine Sığmak, Kabul Etmek, Kazanmak, İletilmek, Elde Etmek, Bürümek, Sarmak, Kaplamak, Kısaltmak, Eksiltmek, Yolmak, Koparmak, Temizlemek, Yol Gitmek, Çalmak, Başlamak, Yutmak, Kullanmak, Bağışlamak, Buyurmak, Çekmek, Gidermek, Girmek, Görmek, Koymak, Örtmek, Yok Etmek

Mecburen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zorunlulukla

Dünya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yerküre, Yer Yuvarlağı, Âlem, Camia, Cihan, Çevre, Devran, Dış, Diyar, Herkes, Kâinat, Küre, Ortam, Yer, Yeryüzü, Zemin, El Gün, Acun, Evren

Kafa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Baş, Bellek, Karın, Kelle, Saksı, Zekâ, Zihin, Zihniyet

Yolkesen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Harami

Püsür kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kalpazan, Tembel

Vekil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bakan, Milletvekili, Sözcü, Mebus, Yeke, Temsilci

Bıkkınlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Usanç

Emir Vermek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Komut Vermek

Bakınmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak

İzlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eğlenmek, Gelmek, Görmek, Gözlemek, Gütmek, İncelemek, Koşmak, Kovalamak, Seyretmek, Takip Etmek, Tutmak

Öğürmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Böğürmek

Karısı Köylü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kılıbık

Depo Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yığmak

Yorumlama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şerh, Tabir, Tefsir

Özendirme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teşvik Etmek, Kulağına Koymak, Kızıştırmak, Teşvik

Görevlendirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bırakmak, Göstermek

Tekebbürlü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kasıntı

Gabilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ahmaklık

Vazo kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çiçeklik

Kadın Paltarı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Entari

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü