Derhal kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Derhal kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Hemen, Acilen, Çabucak, Yekten

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Olur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rıza, Muvafakat, Evet, Olabilir, Tamam, Yakşı

Bitim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nihayet, Son

Edat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlgeç

Kötü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acı, Aşağı, Aşırı, Berbat, Çok, Döküntü, Duman, Fena, İbret, Kaba, Kaput, Kara, Kör, Melun, Nadan, Nahoş, Pis, Sıfır, Şer, Tehlikeli, Yaman, Yaş, Endişe Veren

Sandalye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İskemle, Koltuk, Kürsü, Makam, Mevki, Orun

Alçı Taşı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Jips

Haresiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mevişsiz

Tedavi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İyileştirme, Sağaltma, Mualece, Otama

Yaralı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mecruh

Doğa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tabiat, Natür, Huy

Savacı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Haberci, Müjdeci

Öldürücü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıcı

Naşi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ötürü

Şartname kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koşul Belgesi

Bulaşıcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geçici, Yolukucu, Sari

Memuriyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Emekçilik, Memurluk

Petrol kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yeryağı, Gaz Yağı

Azade kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Serbest, Özgür, Erkin, Başıboş, Bağımsız

Kalker kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kireçtaşı

Atmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fırlatmak, Yollamak, Ertelemek, Örtmek, Koymak, Çatlamak, Yırtılmak, Götürmek, Söylemek, Alışmak, Çalmak, Çarpmak, Çekmek, Çıkarmak, Göndermek, Kovmak, Solmak, Uzatmak

Dünen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dün

Parapet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Küpeşte

Karşılaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Buluşmak, Çatmak, Görmek, Rastlamak, Rastlaşmak

Kıpırtı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kımıltı

Sulu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşık, Vıcık Vıcık

Numunelik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Örneklik, Göstermelik

Paydaşlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İştirak

Cenkleşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekişmek, Savaşmak

Azimli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kararlı

Akarca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Küçük Akarsu, Kemik Veremi, Kaplıca, Fistül, Sürekli İşleyen Çıban

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü