Necabet kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Necabet kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Soyluluk

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Tamlama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tümleme, Tamamlama

Uymak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağdaşmak, Dinlemek, Gelmek, Yaraşmak, Tabi Olmak, Tebaiyet Etmek, Denk Gelmek

Jülide kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karışık, Dağınık

Remil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fal, Kum Falı

Ruhsat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İzin, Müsaade

Tornistan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tersyüz Etme

Boyalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boyanmış, Süslü

Rütbe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşama, Derece, Mertebe, Mevki, Paye, Sıra

Mahdum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oğul, Erkek Evlat

Cehennem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tamu, Tamag, Tamağ, Tamuk, Tamug

Seviyeli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzeyli

Belgit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Senet, Burhan, Hüccet, Delil

Bozgun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmuş, Uçarı, Yenilgi, Hezimet

Verecek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Borç

Mutsuz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bedbaht, Zavallı

Memişhane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tuvalet

Alıcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müşteri, Almaç, Kamera

Gelme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Göçmen

Sefahat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eğlence, Uçarılık

Yıkım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yıkıntı, Felaket

Tedhiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yıldırma, Terör, Yıldın

Gürüldemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tangırdamak

Fevkalade kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Olağanüstü, Beklenmedik, Görülmedik, İşitilmedik; Aşırı, Çok Fazla

Görece kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağıl, İzafi

İstikraz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Borç, Ödünç

Otlatmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Otarmak

Genişliğinde kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kadar

Kaynaşma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Birleşme, Sıkı Fıkı Olma, Kıpırdanma, Hareketlilik

Tarih kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gün

Pak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Temiz, Veli, Parlak

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü