Eğilmek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Eğilmek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Meyletmek, Yamulmak, Yatmak

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Ebleh kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Budala, Alık, Akılsız

Orası kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ora

Karışmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akmak, Bakmak, Dolanmak, Engellemek, İlişmek, Katılmak, Müdahale Etmek

Havalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kibirli, Havadar

Tamam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bütün, Eksiksiz, Tüm, Olur, Doğru, Evet, Oldu, Peki

Diremek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayamak, Direnmek, Durdurmak

Doğu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gündoğusu, Şark, Maşrık

Üst Üste kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkışık

Tamu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cehennem

İthaf Etme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Adına Sunma, Armağan Etme

Ruhsat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İzin, Müsaade

Şişkinlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tümsek

Yüzer Top kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şamandıra

İhmal Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Savsaklamak, Terk Etmek

Taydaş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akran

İllet Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kızdırmak

Hakendaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Faraş

Kararsızlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tereddüt

Bankiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Deniz Buzulu, Buzla, Aysfilt

Sahne kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görüntü, Oyun, Oyunluk, Podyum, Görüntü, Bölüm

Kabızlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kabız

Kızılyara kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şirpençe

Zemin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taban, Toprak, Yer, Düzlem, Dayanak, Döşeme, Dünya, Ortam, Temel, Yeryüzü

Kısım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Hisse, Bölük, Kesim, Kol, Fasıl, Hizip, Parça, Takım

Azamet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büyüklük, Ululuk, Çalım, Kurumlanma, Onur, Gurur, Gösteriş, Görkem, Heybet, Kurum, Tekebbür

Muasır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çağdaş, Modern

Ratıp kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nemli, Yaş

Onarma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tamir

Tahallüs kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahlas

Kadeh kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cam

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü