Far kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Far kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Düzgün

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Etap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Adım, Aşama, Merhale

Taşak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Haya

Zangır Zangır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tir Tir, Zıngır Zıngır, Zıngıl Zıngıl

Günü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Haset, Kuma

Endam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boy, Pos, Kesim, Boşum, Vücut, Beden

Baştan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tekrar, Yeniden

İncelmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zayıflamak, Kibarlaşmak

Fırtık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sümük

Çenesi Düşük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boşboğaz, Geveze

Computer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisayar

Gücenmiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kırık

Döş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağır, Göğüs

Tedai kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çağrışım

Miktar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doz, Nicelik, Ölçü, Rakam, Oran

İğfal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ele Salma, Yoldan Çıkartma, Aldatma, Ayartma, Kandırma, Baştan Çıkarma

Koruyucu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hami, Kalkan, Muhafız, Vaki

Kırıcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaba, Gücendirici, Acı, Ağır, Keskin

Dar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ensiz, Kıt, Elverişsiz, Zorlukla, Ancak, Az, Ev, Mahdut, Sıkı, Yetersiz, Yurt

Nezaketsizlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kabalık

Göz Tutsağı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Göz Hapsi

Yanmış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kebap

Hemdert kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dert Ortağı

Lahzada kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak

Tiksindiren kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İğrenç

Embriyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dölüt, Oğulcuk

Boşaltmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bırakmak, Tahliye Etmek, Dökmek, Aktarmak, Açmak, Çıkarmak, Kotarmak, Kusmak

Enayi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Avanak, Budala, Giç, Ördek, Sarsak, Bön

Bukağı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Köstek

Seğmen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Genç Yiğit

Kaldıraç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Manivela

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü