Faul kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Faul kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Cerime

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Kuduruk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saldırgan

First Lady kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başhanım

Keloğlan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hindi

Stalâgmit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dikit

Belet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bildik

Sığınmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İltica Etmek, Barınmak

Çelebi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Efendi, Terbiyeli, Centilmen

Sersem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sangı, Dümbelek, Şaşkın

Masumiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Suçsuzluk

Gaza kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cihat, Kutsal Savaş

Vesikalık Fotoğraf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vesika

Gizci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çaşıt, Casus

Curcuna kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Patırtı, Şamata, Karışık Durum

Tıkıldatmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tıklatmak

Esas Kanun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anayasa

Dostluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arkadaşlık, Gönüldaşlık, Yoldaşlık, Hukuk

Teyit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğrulama, Gerçeklemek, Sağlamlaştırma

Dinginlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durgunluk, Sükûnet

Yakınlar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Etraf

Mukteza kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gerekli

Hemencecik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak

Sefillik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yoksulluk, Alçaklık

Tevahhuş Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ürkmek

İcareye Vermek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kiralamak

Güzeşt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Iskonto, Taviz

El Sürmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dokunmak

Hırpalamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dövmek, Tepelemek, Örselemek

Aşıkmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acele Etmek, Telesmek

Yaş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Islak, Sin, Çağ, Kötü, Taze, Zor, Nemli

Beyzade kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bey Oğlu, Soylu Kimse, Nazlı Kimse

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü