Firkat kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Firkat kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Ayrılış, Ayrılık

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Tacil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hızlandınna

Sakamet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozukluk, Yanlışlık, Eksiklik

Buluşma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mülakat

Tayfun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kasırga, Tufan

Kimyager kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kimyacı, Nesnebilimci

Şişmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kabarmak, Utanmak

Zafiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zayıflık, Arıklık, Güçsüzlük, Dermansızlık

İstihfaf Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Küçümsemek

Elektronik Beyin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisayar

Oyun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eğlence, Dans, Düzen, Entrika, Hile, Kumar, Külah, Olta, Sahne, Temaşa, Temsil

Hamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağ Yatak

Elezer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sadist

Mamul kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yapılmış, İşlenmiş, Ürün, Mahsul, Mamulat, Yapılı Eşya, Yiyecek

Gezi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seyahat, Teferrüç, Piknik

Rende kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yontaç

Camedan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bavul, Valiz

İntibah kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uyanış

Karşılamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durdurmak, Gitmek, Önlemek, Tekabül Etmek, İstikbal Etmek

Başşehir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başkent, Payitaht

Sustalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaylı Çakı

Muvaffakiyetsizlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fiyasko

Orun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Makam, Mesnet, Mevki, Mansıp

Oturma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstikrar

Patlama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnfilak

Leksikografi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sözlükbilim

Yanlış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hata, Sehiv, Yanılgı, Hatalı, Aykırı Olan

Şelâle kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çağlayan, Çavlan

Efor kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Emek, Çaba, Güç

Ben kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hal

Alçaklık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zül, Denaet, Pespayelik, Alçakça Davranış, Habaset, Şenaat

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü