Güney kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Güney kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Cenup

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Sepetlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kovmak

Tirildemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Titremek

Ör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çit, Perde, Havale

Değinme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dek, Temas

Duhul kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Giriş

Öndelik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Avans, Peşin

Rezistans kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Direnç

Sugötürmez kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesin

Önlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşılamak, Takaddüm Etmek

Tebaa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uyruk, Vatandaş

Edep kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Adap, İncelik, Terbiye, Erdem

Mesnet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayak, Dayanak, İstinat, Makam, Mevki, Orun

Yönetmelik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Talimat

İmal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yapım, Yapma, İşleme

Sürat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hız, Tempo, Hızlılık, Çabukluk

Pakt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşma, Antlaşma

Şetim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sövme, Sövgü

Cellat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız, Zalim

Hakikatsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vefasız

Girmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Başlamak, Bulaşmak, Buyurmak, Dönüşmek, Erişmek, Fethetmek, Geçmek, Girişmek, Kaçmak, Katılmak, Sığmak, Ulaşmak, Vurmak

Yoksul kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fakir, Fukara, Çorak, Kembağal, Parasız, Sefil, Yetersiz

Hissedar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Paydaş, Ortak, Paycı

Cımbar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Filiz, Sürgün

Hasım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşman, Rakip, Yağı, Antagonist, Anaz

Emektaşlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İş Birliği, Teşrikimesai

Eroin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Maden

Veraset kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kalıtım, İrsiyet

İmdi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Artık, Şimdi

Müştehi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstekli

Ummak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek, Demek, Sanmak, Ümit Etmek, Düşünmek, Tahmin Etmek, İhtimal Vermek

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü