Hasta kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Hasta kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Sayrı, Kesel, Parasız, Pestil, Rahatsız, Züğürt

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Sakin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durgun, Sessiz, Sütliman, Dingin, Oturan, Eğleşen

Köy Muhtarı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muhtar

Mazhar Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arzuya Yetişmek, Ulaşmak

Tasarruf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Biriktirim, Tutum, Kullanma Yetkisi, Para Biriktirme, Artırım

Çatlaklık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Delilik

Kasvetli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntılı

Tayin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atama, Nakil, Tamlayan, Belirleme, Belirtme, Gösterme, Kararlaştırma

Bilişmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öğrenmek

Denek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Denenmiş, Mücerrep

Saçıntı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Döküntü

Aysberg kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Buzdağı

Jüri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seçici Kurul, Yargıcı Kurulu

Konferans kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Konuşma

Mütemadiyen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sürekli, Aralıksız, Devamlı, Ara Vermeden, Artsız Arasız, Biteviye

Gayr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başkası

Düzbucak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dikdörtgen

İstintak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kovuşturma, Sorgu, Sorgulama

Bulutsu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nebülöz

Numune kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Emsal, Göstermelik, Örnek

Köstebek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sokur, Yer Sıçanı; Sıraca

Soygunculuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yağma

Dışalım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İthalat

Spekülasyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vurgun, Düzen; Kurgu, Saptırma

Mesele kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İş, Maslahat, Problem, Sıkıntı, Sorun, Konu, Güç İş

Hainlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hıyanet, İhanet

Bolluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bereket, Yağmur

Yerginlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rezalet

Vakar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağırbaşlılık, Temkinlilik, Yalım, Onur

Önemsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cılız, Değersiz, Derme Çatma, İçi Boş, Ivır Zıvır, Küçük

Boylu Boslu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli, Yakışıklı

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü