Haykırmak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Haykırmak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Çağırmak, Seslenmek, Bağırmak,

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Atıfet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağış, İhsan, Lütuf

Paramparça Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kırılmak

Cebr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zor

Sekte kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durma, Durgu, Bozukluk, Duruş, Felç, Ket, Kesintiye Uğrama, Kesilme

Paylamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acılamak, Azarlamak, Darılmak, Tanlamak

Kanıklanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yetinmek

Sunuş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sunmak İşi, Ön, Maruzat, Ön Söz

Münasebetsizlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saygısızlık

Yönetmelik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Talimat

Zıbarmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek, Gebermek; Uyumak, Sızmak

Kibarlaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İncelmek

Onay kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tasdik, İcazet, İzin, Doğrulama, Gerçekleme, Uygun, Yerinde, Muvafık, Münasip

Oymak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşiret, Deşmek, Kazmak, Tayfa, Yemek, Kabile, Hakketmek

Yardımsamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yardım İstemek, İstiane Etmek

Müeyyide kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ceza, Yaptırım

Biçmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesmek, Doğramak, Ayırmak, Bölmek, Hasat Etmek, Çalmak

Sarma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dolma, İstila

Ülfet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görüşme, Tanışma, Alışma

Dilemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstemek, Arzulamak, Arzu Etmek

Lanetli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Melun

Kumluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çöl, Kumsal

Öğürtlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmak, Seçmek, Temizlemek

Üdeba kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Edipler, Yazarlar

Hata kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Galat, Günah, Kusur, Suç, Yanılgı, Yanlış, Yanlışlık, Zühul, Ağdık, Yanılma

Akredite kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yetkilendirilmiş, Yetkili

Debi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akım

Gelincik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lale

Sorun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dava, Dert, İş, Mesele, Problem, Sıkıntı, Durum

Yanlış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hata, Sehiv, Yanılgı, Hatalı, Aykırı Olan

Dümen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dalavere, Hile, İdare, Sükkân, Yönetim

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü