Himaye Etmek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Himaye Etmek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Esirgemek, Gözetmek, Kayırmak, Kollamak, Korumak

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Tövbekâr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tövbeli

Harabat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yıkıntılar, Harabeler, Viraneler; Meyhane

İşveren kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Patron

Bozulma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arıza, Tefessüh

Yaprak Sigarası kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Puro

Süratle kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hızla, Çabucak

Uzaklaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kırmak

Parkur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yarış Yolu

Gına kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Usanç, Bıkma, Bolluk, Yetinme

Fesat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozukluk, Arabozucu, Karışıklık, Hile, Kargaşalık, Kundak, Bozut

Yasallaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kanunlaşmak

Yazıt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kitabe, Hatıra

Haydutluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soygunculuk

Eyalet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taşra, Vilayet

Hikâyeci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öykücü

Suizan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuşku

Firkat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayrılış, Ayrılık

Dolaylı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilvasıta

Sebze kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zerzevat, Yeşillik, Göveri

Amme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Topluluk, Kamu

Meneşir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hare

Mukavele kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Antlaşma, Kontrat, Sözleşme, Konuşuk

İmansızca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnançsızca, Acımasızca

Mevcut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Var, Var Olan, Bulunan, Birey Tutarı

Sıkıca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkı

Tıraş Bıçağı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Jilet

Şartlar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şerait

Aşpaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşçı

Kılmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Etmek, Yapmak

Nema kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büyüme, Gelişme, Çoğalma, Faiz, Ürem

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü