Karakış kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Karakış kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Zemheri

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Tıngır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Para, Parasız, Züğürt

Santra kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ortayuvarlak, Orta, Merkez

İfa Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gösteri Yapmak, Ödemek, Yapmak

İki Paralık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz

Fahrî kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Onursal, Gönüllü, Karşılıksız

Evlenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Varmak, İzdivaç Etmek

Dizmen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mürettip

Semt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bölge, Yöre, Cihet, Taraf, Veçhe, Yaka, Yan, Yön

Kampüs kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yerleşke

Mahrek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yörünge

Fark Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Ayırmak, Değişmek, Duymak, Görmek, Seçmek, Sezmek

Nimet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İyilik, Lütuf, İhsan, Erinç

Aşk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sevi, Sevda, Amor

Mantar Hastalığı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mantar

Zahir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görünen, Açık, Belli, Elbette, Görünüş, Şüphesiz, Kuşkusuz, Meğer, Dış Yüz, Yardımcı, Arka, Destekleyen

Ehliyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yeterlik, Yetenek, Kabiliyet, Sürücülük Vesikası, Uzluk, Yetki

Gıdık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gerdan

Doyumluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yağma

İnfilak Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Patlamak

Gizlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saklamak, Örtmek

Açıölçer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İletki, Gönyemetre

Estağfurullah kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aman Efendim, Rica Ederim, Öyle Söylemeyin, Utandırıyorsunuz Efendim

Buse kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öpücük, Öpüş, Öpme

Tedavül kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dolaşım, Sürüm, Geçerlik

Ehemmiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Önem

Gicişme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uyuz

Sıkıntı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kasvet, Meşakkat, Ruhsal Yorgunluk, Sendrom, Cefa, Çile, Düşünce, Ezgi, Eziyet, Fırtına, Gaile, Hâl, Hüzün, Kahır, Kambur, Karanlık, Keder, Kor, Külfet, Mesele, Mihnet, Problem, Rahat, Sancı, Sorun, Usanç, Zaruret, Zehir, Zor, Tedirginlik, Eza

İnce İş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nakış

İndirme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İndirim

Arılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zayıflık, Sadelik, Saflık

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü