Kazanmak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Kazanmak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Almak, Çıkmak, Galip Gelmek, Yenmek

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

İcazet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Diploma, İzin, Müsaade, Onay

kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağız, Had, Hudut, İbik, Sınır, Son, Ekstrem

Nabız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşünce, Eğilim, Niyet

Kapkaççı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alelade, Üstünkörü

Kalleş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnamsız, İtibarsız

İstifçi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yığımcı

Cadılamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büyülemek

Ekipman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Donanım, Takım

Bağımlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gayrimüstakil, Tabi

Eksikli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kadın, Muhtaç, Gereksinli

Ölümsüz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ebedi, Baki, Layemut

Mütekait kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Emekli

Ufki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yatay

Sanduka kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Makbere, Serdabe

Nakış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşleme, Bezek, Dantel, Desen, Hile, Motif

Betim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Betimleme, Tasvir

Kararlılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstikrar

İlmiye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilimcilik

Guard kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koruma

Aldatılma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kazık

Dublör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Benzer

Ortaç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıfat-fiil

Tayyarlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hazırlamak

Bunaltmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boğmak, Sıkmak

Güçsüzlük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zafiyet

Tercümeihal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Biyografi, Öz Geçmiş

Eğri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çap, Çarpık, Muavveç; Eğmel, Mukavves; Eğik, Mail; Doğru Olmayan, Münhani; Eğmeçli, Mukavves

Atak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çevik, Hareketli, Girişken, Cüretkâr, Geveze, Atılım, Saldırı, Saldırış, Hücum, Hamle, Akın, Yiğit

Nezaret kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözetme, Gözaltı, Bakanlık, Kontrol, Murakabe, Bakma, Görü, Manzara

Tepelemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eziştirmek, Hırpalamak, Yakşıca Dövmek

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü