Müstehcen kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Müstehcen kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Edepsizce, Açık Saçık

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Başörtü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Baş Örtüsü

Kürk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gocuk

Algı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alacak, İdrak, Kazanç, Rüşvet, Vergi, Anlama

Farz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Baş Koşul, Tutma, Sayma, Allah Buyruğu

Paçoz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fahişe

Yarışma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müsabaka, Rekabet, Yarış, Yarışım, Telâhuk

Sıvışmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşmak, Kaçmak, Sızmak

Almak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sahiplenmek, Ayırmak, Kaldırmak, Ele geçirmek, Fethetmek, Satın Almak, İçine Sığmak, Kabul Etmek, Kazanmak, İletilmek, Elde Etmek, Bürümek, Sarmak, Kaplamak, Kısaltmak, Eksiltmek, Yolmak, Koparmak, Temizlemek, Yol Gitmek, Çalmak, Başlamak, Yutmak, Kullanmak, Bağışlamak, Buyurmak, Çekmek, Gidermek, Girmek, Görmek, Koymak, Örtmek, Yok Etmek

Abiye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli, Tuvalet

Stoklamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yığımlamak

Neşesiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üzgün, Durgun

Web kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağ, Tor

Gaflet Uykusu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisizlik

Elastik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Esnek

Mantıklı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Makul, Mantıki

Karakutu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sırdaş

Tutaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Takışmak

Yayık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kovan, Yayvan

Hakiki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gerçek, Gerçeksel, Sahici

Sınıflamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bölümlemek, Gruplandırmak

Rehine kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Girev, Tutak

Tereddüt Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duraklamak

Zümrüt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yeşim

Sofa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gezinti, Hol

Yazboz Tahtası kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kara Tahta

Kundaklamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aldatmak

Arz Cazibesi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yer Çekimi

Abdest kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vuzu

İşaret Parmağı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şahadet Parmağı

Dikey kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dik, Şakuli, Vertikal, Amudi

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü