Madde kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Madde kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Cisim, Unsur, Özdek, Öğe, Husus, Öz, Şey, Nesne

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Kayınbirader kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kayın

Medlul kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlam

Zevzeklik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Herze

Dünyalık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mal, Mülk, Para, Servet

Vukuat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Olaylar, Ahvalat, Hadise, Olanlar, Olgular

Nakış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşleme, Bezek, Dantel, Desen, Hile, Motif

Refakatçi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eşlikçi

Konuksever kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Misafirperver, Mükrim

Bomboş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tamtakır

Ekonomist kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İktisatçı

Sıcak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İsti, Hamam

Teşmil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yayma

İleri Gelen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eşraf

Karıştırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak, Deşelemek, Deşmek, Dokunmak, Harmanlamak, İncelemek, Karmak, Katmak, Kurcalamak, Oynamak

Ağmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sarkmak, Düşmek, Yükselmek, Yağmak, Kaymak, Akmak, Havalanmak, İnmek

Sakıncalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahzurlu

Saadetli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mutlu

Cağ kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Banyo

Abus kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Somurtkan, Çatık Yüzlü, Garip, Acayip, Garip

Salmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bırakmak, Dökmek, Katmak, Koymak, Saldırmak, Sermek, Sürmek, Uğratmak, Yüklenek, Sarkıtmak

İhsan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Armağan, Lütuf, Nimet, İnayet, Bağışlama, Kayra, Atıfet, Bağış, İyilik

Bağırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seslenmek, Kükremek

Tali kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İkinci, Yan, İkincil

Körüklemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kışkırtmak, Pompalamak, Tahrik Etmek, Teşvik Etmek

Yeterli Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kifayet Etmek

Et Kafalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Budala, Enayi, Kaba

Kıyam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kalkışma, Teşebbüs Etme; Ayaklanma

Gıcık Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kızdırmak

Çermik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaplıca, Ilıca

Mapushane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cezaevi

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü