Murabba kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Murabba kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Dördül, Dörtgen, Kare, Reçel

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Reis kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başkan, Lider, Kaptan

Vicdan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İçsel Güç, Bulunç

Palmiye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Latanya

Prizma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Biçme, Menşur

Ceman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hepsi Birden, Toplu Olarak

Anlatmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açıklamak, Aydınlatmak, Açmak, Yorumlamak Açımlamak, Tafsil Etmek, İfade Etmek, Beyan Etmek, Göstermek, İzah Etmek, Nakletmek, Söylemek

Masif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Som, Çıta

Berkitmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sağlamlaştırmak, Tahkim Etmek, Takviye Etmek, Raptetmek

Müzayede kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açık Artırma, Artırma

Alçak Gönüllülük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tevazu

Yakşıca Dövmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tepelemek

Çisemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çiselemek

Kıvrılmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dönmek, Katlanmak, Kırılmak, Sapmak

İşporta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sergi; Açıkta Yapılan Satış

Unutmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağışlamak, Bırakmak, Çıkmak

Kımıldayan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oynak

Zıpçıktı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gafleten, Gözlenilmeden, Türedi

Nebi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yalvaç, Resul, Peygamber, Savacı

Gösterim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Projeksiyon; Seans

Beyaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ak, Kır

Önsezi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duygu, İçe Doğma, Hissikablelvuku

Organ kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kılgan, Aza, Uzuv

Kısıtlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahdutlaştırmak, Sınırlamak, Tahdit Etmek, Hacir Altına Almak

Eğmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bükmek

Diyalekt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lehçe

Esasından kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Temelinden, Başından, Kökünden

Röportaj kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görüşüm, Mülakat, Söyleşi

Teneffüs kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mola, Paydos, Solunum, Ara, Dinlenme Zamanı

Normal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Olağan, Uygun, Doğal, Düzgülü

Maharet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yetenek, Beceri, Beceriklilik, Ustalık, El Uzluğu, Uzluk

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü