İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Sükûnet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durgunluk, Dinginlik, Hareketsizlik, Sessizlik, Huzur, Rahat, Sükûn, Dinme, Yatışma, Devinimsizlik
Nemli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rutubetli, Terilli, Islak
Mehil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vade, Mühlet
Manastır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Keşiş Yurdu
Fırtık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sümük
Lâtif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnce, Hoş, Yumuşak, Gökçer Yepelek
Darbımesel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atalar Sözü, Atasözü
Habersiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Salıksız
Ulaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aksetmek, Bulmak, Çatmak, Dayamak, Dayanmak, Değmek, Elde Etmek, Erişmek, Gelmek, Girmek, Gitmek, Göndermek, İnmek, Kavuşmak, Mazhar Olmak, Tutmak, Uzanmak, Varmak, Vasıl Olmak, Yansımak, Yetişmek, Yetmek
Kanı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akıl, Düşünce, İnanç, Kanaat
Melodi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beste, Ezgi, Nağme, Şarkı, İlahi
Demir Kazık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kutup Yıldızı
Harmanlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karıştırmak
Kar Uçkunu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çığ
Söve kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çerçeve
Güle Güle kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yakşı Yol
İçermek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Havi Olmak, İhtiva Etmek
Muhabere kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Haberleşme, İletişim, Salıklaşma
Üzmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hırpalamak, İncitmek, Sıkmak, Yormak
Gerekli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lazım, Lüzumlu, Vacip, Zaruri
Çatlatmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yarmak, Kıskandırmak, Sıkıntı Vermek
Etajer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekmece
Ardılmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çatmak, Sataşmak
Vızlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vızıldamak
Yad El kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gurbet
Tıpkı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aynı, Tam, Tamamıyla, Tıpatıp, Özdeş, Ayrımsız, Tam Benzeri
Mazruf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İçerik
Nadan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisiz, Cahil, Kaba, Kötü, Görgüsüz, Nobran
Görüşme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sohbet, Konuşma, Musahabe, Mülakat, Müzakere, Temas, Ziyaret
Saçma Sapan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Abuk Sabuk, Düşüncesizce
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.