Peyk kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Peyk kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Ardaç, Uydu

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Öykünmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Örnek Almak, İmtisal Etmek, Taklit Etmek

Çalçene kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geveze, Durup Dinlemeden Konuşan, Çenesi Düşük

Kin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hınç, Garaz, Nefret, Güçlü

Tecziye Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cezalandırmak

Karagül kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Astragan

Yöndemci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Haydavcı, Sürücü, Şoför

Sivri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı, Palamut, Batıcı

Alakarga kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saksağan

Taayyün Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belirmek

Ekip kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Grup, Kol, Takım, İş Takımı

Elbet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Elbette

Eşkıya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şâki, Harami, Kuldur, Haydut, Kır Hırsızı

Sanem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Burkat, Put

Felç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Damla, İfliç, Nüzul, Sekte, İnme

Cesaretlenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yüreklenmek, Cüretlenmek

Zorunluluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mecburiyet, Zorunluk, Zorunlu Olma, Mecburluk, Mecburilik, Zaruret, Iztırar, Zarurilik

Müstahdem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hademe

Şansız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ünsüz

Eşkin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Filiz, Sürgün

Legalite kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yasallık

Öd Kesesi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Safra Kesesi

Hesaplıca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hesaplı

Öz Yönetim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Otojestiyon

Muvakkat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eğreti, Geçici, Muvakkati, Örel, Geçeğen

Muzaffer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yengici, Yenmiş, Üstünlük Elde Etmiş, Utkulu, Utkan

Maruf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilinen, Belli, Meşhur

Selamet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Esenlik, Esen, Kurtuluş

Borazan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boru

Tekebbür kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çalım, Gurur, Kurum

Münasebet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alışveriş, Gerekçe, İlişik, İlişki, Neden, Sebep, Temas, Vesile, Bağıntı, İlgi, Yakınlık, Uygunluk

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü