Sıhhi İmdat kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Sıhhi İmdat kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: İlk Yardım

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Tamlayan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belirten, Tümleyen, Tayin

Unvan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Adres, San, Başlık

Alıcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müşteri, Almaç, Kamera

Gezmen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gezgin

Maket kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Örnek, Taslak

Yom kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uğur, İyi Talih; İyi Haber

Durum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pozisyon, Boyut, Gidiş, Hal, Hâl, Hatır, Hava, Hesap, Kalıp, Keyfiyet, Konum, Manzara, Mevki, Tavır, Vaziyet, Yağday, Yer, Davranış, Halütavır

Utanma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hicap, Yüz

Teori kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuram, Nazariye

Ayaklanma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İsyan, Kalkışma, Başkaldırı

Eğlenme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tezyif

Eğlenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek, Oyalanmak, Alay Etmek, Alem Yapmak, Durmak, Gezinmek, İzlemek, Lağa Koymak, Maskaraya Koymak, Seyretmek

Personalist kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kişiselci

Derece kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıvam, Seviye, Aşama, Ayar, Basamak, Doz, Gömlek, Had, Kadar, Kademe, Merhale, Mertebe, Nokta, Not, Paye, Radde, Rütbe, Tabaka, Termometre, Kerte, Yalım

İcabet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uyma, Kabul Etme, Razılık, Varma, Razı Olma

Karışma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dahil, Müdahale

Konsey kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kurul, Şura

Uyak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kafiye

Barometre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Basınçölçer

Müfettiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Denetmen, Teftiş Eden, Denetçi, Bakman

Dileme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rica, Talep

Taklitçilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yansıcılık

Tavzih Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açıklamak

Çer Çöp kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Döküntü, Süprüntü, Zir Zibil

Sirayet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geçme, Bulaşma

Müstahsil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üretici, Yetiştirici, Prodüktör, Üretmen

Tavşan Yürekli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Korkak

Değerlendirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fikir Söylemek, Gitmek, Görmek, Kıymetlendirmek, Kullanmak, Rey Yazmak

İmansız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnançsız, Acımasız

Kelepçe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilezik, El Kandalı

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü