Talipli kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Talipli kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: İstekli, Talip

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Rençber kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çiftçi, Irgat, Gündelikçi, Eğner, Tarım İşçisi

Kravat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boyunbağı

Provokasyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kışkırtma

Kazmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hakketmek, Deşmek, Oymak

Tamamlama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bütünleme, Bitirme, İkmal

Plan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşünce, Tasarı, Düzenek, Jospar, Çekim, Maksat, Niyet, Tasavvur, Kurampa

Yasmık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mercimek

Kayar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pay

Ana Fikir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ana Düşünce

Esatir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Söylencebilim, Mitoloji

Zahife kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sürüngen

Başlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Girişmek, Harekete Geçmek, Muameleye Koymak, Almak, Atılmak, Doğmak, Gelmek, Girmek, Kalkmak, Koyulmak, Olmak, Oluşmak, Tutmak

Mükedder kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kederli, Üzgün

Başak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sümbül

Seyretmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bakmak, Eğlenmek, Görmek, İzlemek

Sağır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ker

Onur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şeref, Haysiyet, İzzetinefis, Öz Saygı, İtibar

Heves kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arzu, Eğilim, İstek, Keyif, Merak, Şevk

İtfaiye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Söndürümlük, Yangın Söndürme Örgütü

Çalıştırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşletmek, Kullanmak

Enlem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı En Dairesi, Paralel

Elastik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Esnek

Harın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hain, Huysuz, Obur

Bayır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dışarı

Sebep kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İllet, Menşe, Münasebet, Neden, Saik, Vesile, Gerekçe

Diyabet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şeker Hastalığı

Yazım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İmla

Kemal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Olgunluk, Yetkinlik, Erginlik, Eksiksizlik

Yanlışlıkla kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilmeden, Kazara, Sehven

Halisane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Samimi

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü