Tarımsal kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Tarımsal kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Zirai

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Gidiş Geliş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Trafik

Elbet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Elbette

Göstermek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açıklamak, Benzemek, Çıkarmak, İşaret Etmek, Tayin Etmek

Ali kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yüce, Yüksek

Ananevi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geleneksel, Gelenekli

Üçkâğıt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dolap, Düzen, Hile

Viyak Viyak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Inga Inga

Zorunlu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mecburi, Çaresiz, Mecbur, Zaruri

Uzaklaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kırmak

Ne kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hangi, Nasıl, Ne, Neden

Eğe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaburga, Dıh

Muaşeret kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görgü

Atamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tayin Etmek, Kaldırmak

Açıcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ferahlatıcı, Güzelleştirici

Er kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Erkek, Asker, Yiğit, Kahraman, Sahip, Yetenekli, Kişi, Koca, Mert, Nefer, Zevç, Ehil, Erken

Mücadele kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Savaşım, Mübareze, Savaş, Uğraş, Çatışma, Çaba, Uğraşma

İlerici kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müterakki

Bonkör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cömert, Eli açık, İyi Yürekli

Ceninisakıt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşük

Razı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uygun Bulan, Benimseyen, İsteyen, Onaşmış, Onaşık

Sınırlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belirlemek, Hapsetmek, Kısıtlamak, Mahdutlaştırmak

Büyükelçi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sefir, Elçi, Sefiri Kebir

Çekici kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cazip, Ilımlı, Cazibedar, Dişi, Cazibeli

Değgin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ait, İlişkin, Dair, İlgisi Olan, Mütaallik

Hafiflik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yeğnilik, Rahatlık

Aşikâr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Apaçık, Sarih, Açık, Belli, Meydanda, Besbelli Olan, Ortada Olan, Gizli Olmayan, Mahsus

Tutuşturmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dökmek, Yakmak

Vasat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ortalama, Orta, Muhit, Ortam, Şerait, Ara

Kamu Oyu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İçtimai Rey

Aktarma Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aktarmak

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü