Tarz kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Tarz kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Biçim, Usul, Yoldam, Ezgi, Hava, Merkez, Minval, Soluk, Suret, Şekil, Tempo, Tür, Vadi, Yol, Stil, Konsept

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Meslektaş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kafadar

Rükû kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öne Doğru Eğilme, Namazda Elleri Dize Dayayıp Eğilme

Ressam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bedizci

Kalıplı Kıyafetli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli

Tefeci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Selemci, Faizci

Muvakkati kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eğreti, Geçici, Muvakkat, Muvakkaten

Yönseme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Temayül

Oyulmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hakkedilmek, Kazıklanmak

Muallak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Asılmış, Asılı; Bağlı, Bağınlı

Tutkulu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhtiraslı

Düşünüş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mütalaa, Tefekkür

Yakıntı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şikâyet

Bozgun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmuş, Uçarı, Yenilgi, Hezimet

kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağız, Had, Hudut, İbik, Sınır, Son, Ekstrem

Ilımlılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İtidal

Dayanıksız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çürük, Güçsüz, Yufka

Kengi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Siyatik, Romatizma

Yazmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açmak, Kaydetmek, Sermek, Söylemek, Haber Vermek

Vantilatör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Estireç, Yelletke, Fan, Fırıldaklı Yelpaze

Merbutiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağlılık

Çakozlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak

Tapmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağlanmak, Bulmak

Görevlendirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bırakmak, Göstermek

Kroki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taslak

Susmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sükût Etmek, Kesmek

Görme Engelli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Âmâ, Kör

Kasap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hunhar

Zeybek Havası kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zeybek

Kondansör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yoğuşturaç, Yoğuşturucu

Berceste kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güzel, Latif, Seçme

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü