Umacı kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Umacı kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Öcü

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Ödeme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İfa, Tediye

Pert kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zarar

Müfreze kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Harbi Deste

Yakarış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dua, Niyaz

At Bakıcısı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seyis

Soyaçekim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kalıtım, Veraset, İrsiyet

Üzüntülü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kederli, Sıkıntılı, Dertli, Dokunaklı, Üzücü, Müteessir, Yanık, Yaralı

Müziç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıcı

Tarz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Biçim, Usul, Yoldam, Ezgi, Hava, Merkez, Minval, Soluk, Suret, Şekil, Tempo, Tür, Vadi, Yol, Stil, Konsept

Terapi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sağaltım, Tedavi

Aktüel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güncel

Gölge kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hayalet, Röfle, Siluet

Birtakım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bazı, Bir Kadar, Kimi

Doğruca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Direkt, Doğru

Aperitif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açar

Anofel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çimil

Uzmanlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhtisas, Marifet

Kesir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Küsur

Stopaj kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesinti

Müsademe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çarpışma, Vuruşma

Tavşan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuyan

Mukaddema kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eskiden, Evvelce, Önce

Oyalama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşgal

Haydut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eşkıya, Harami, Kuldur, Şaki, Kır Hırsızı, Yol Kesici

Delgi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Matkap

Anlam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mana, Meal, Mazmun

Lütfetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağışlamak, Söylemek, Vermek, İhsan Etmek, Bildirmek, İzin Vermek, Müsaade Etmek

Kameriye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çardak

Kör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Âmâ, Görme Engelli, Kötü

Milenyum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Binyıl

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü