Uruk kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Uruk kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Soy, Sülale, Tohum, Döl, Nesil, Aile, Kabile

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Finiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bitme; Varış

Vergili kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Veriml

Ara Sıra kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arada Bir, Arada Sırada, Bazen, Bazı Bazı, Kimi Vakit, Kimi Zaman, Zaman Zaman

Sundurmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vermek

Malihülya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kara Sevda, Kuruntu

Kayırıcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Adam, Arka, Dayı, Torpil, Mültemis

Sahne kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görüntü, Oyun, Oyunluk, Podyum, Görüntü, Bölüm

İktiza kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gerek, Gereklik, Gerekme

En Dairesi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Enlem

Düzlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tesviye Etmek

Engebelik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Engebe

Donsuz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Serseri, Yoksul

Vasiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vasiyetname, Tutsu

Kazık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Direk, Sopa

Milimi Milimine kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tam

Kontrast kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşıtlık, Karşıt, Tezat

Esnada kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anda

Cemetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Toplamak, Bir Araya Getirmek

Günahsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arı, Masum

Paydaşlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İştirak

Reklamcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tanıtman

Saymak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilmek, Demek, Gitmek, Hürmet Etmek, Önemsemek, Sıralamak, Tanımak, Tutmak

Mırıldanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Homurdanmak

Aysberg kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Buzdağı

Kuru kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Susuz, Nemsiz, Çelimsiz, Çıplak, İskelet, Sıska, Zayıf

Densiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Edepsiz

Çalıştırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşletmek, Kullanmak

Çirkef kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şirret, Bulaşkan, İğrenç, Pis, Bulanık Su

Çile kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eza, Cefa, Azap, Zahmet, Bela, Dert, Gam, Kelep, Sıkıntı

Kırım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Katliam

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü