Varlık kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Varlık kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Mevcudiyet, Zenginlik, Servet, Hayat, Mal, Mülk, Ömür, Para, Sermaye, Üzeri, Vücut, Varsıllık, Variyet, Önemli, Yararlı, Değerli, Popülasyon

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Konjonktivite kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Göz Yangısı

Fıkıh kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İslam Hukuku

Ardı Sıra kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Takiben

Bezdirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bıktırmak, Usandırmak, Tüketmek

Fütuhat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fetihler, Zaferler

Çepel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşık, Çamur, Kir, Pislik

Cendere kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pres, Basınç Makinesi; Dar Dere, Boğaz

Himaye Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Esirgemek, Gözetmek, Kayırmak, Kollamak, Korumak

Operatörlük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cerrahlık, Dizgicilik, İşletmenlik

Mülayim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uysal, Yumuşak, Huylu, Yumuşak, Ilımlı, Uygun

Mübalağa Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Abartmak, Artırmak

Boca Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boşaltmak, Dökmek

Hapaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Avuç

Mutlak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağımsız, Kesin, Kesinlikle, Muhakkak, Salt, Saltık

Kırlent kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yanyastığı

Gövermek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Morarmak, Yeşermek

Ayrılmış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İçin

İlişkilendirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vurmak

Akıl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Us, Bellek, Beyin, Düşünce, Hatır, Kanı, Karın

Berabere kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eşit

Kıyık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çuvaldız

Hiddet Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kızmak, Öfkelenmek

Nakolay kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sakar

İmrenme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gıpta

Asabileşme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kızma

Demirî kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gri

Tabiat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beğeni, Doğa, Haslet, Huy, Karakter, Mizaç, Yaradılış, Zevk

Ön Yüz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cephe

Bröve kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Diploma, Şehadetname

Çift kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İkili, Çifte, Eş, Koşa

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü