Yazıklanma kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Yazıklanma kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Teessüf

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Suizan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuşku

Pragmatik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yararsal

Mualecehane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muayenehane

Yüzyıllık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Asırlık

Güçlendirme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhya

Gerdanbent kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gerdanlık

Çıngı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Elektrik, Kıvılcım, Parça, Zerre

Beceriklilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ustalık, Hünerlilik, Maharetlilik

İcraiye Komitesi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belediye

Çulsuz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Parasız

Kötü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acı, Aşağı, Aşırı, Berbat, Çok, Döküntü, Duman, Fena, İbret, Kaba, Kaput, Kara, Kör, Melun, Nadan, Nahoş, Pis, Sıfır, Şer, Tehlikeli, Yaman, Yaş, Endişe Veren

Ketmenlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çapalamak

Restore Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Onarmak

Eprimek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnhilal Etmek; Bozulmak; Yumuşamak; Erimek

Sıçandişi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Antika

Kavrayış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhata, Ufuk, Zihin

Yandaşlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taraftarlık

Mahmul kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dolu, Yüklem

Tepme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tekme

Duyum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duyu, İstihbarat, İzlenim, İhsas

Memur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görevli, Emekçi, Yükümlü, İşyar

Oynaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kırıştırmak

Gurk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuluçka, Erkek Hindi

Marşandiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yük Katarı

Oturum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Celse, İclas, İkamet

Fiil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Amel, Davranış, Eylem, Hareket, İş, Edim

Morarmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Göğermek

Garip kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acayip, Tuhaf, Yadırganan, Yabansı, İlginç, Yoksul, Kimsesiz, Abus, Cins, Gariban, Yabancı, Zavallı, Gurbette Yaşayan, Elgin

Sırtarmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sırıtmak

Foga kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ateş

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü