Eğitim Sitesi

Abdülhak Hamid Tarhan Kimdir? Hakkında Bilgi

Abdülhak Hamit Tarhan (1852 - 1937) 19. Yüzyıl sonu ve 20. Yüzyıl başı edebiyatının en önemli isimlerinden biri olarak kabul edilen şair ve oyun yazarı. Türk edebiyatına Batı etkisini getirmiştir. Abdülhak Hamid Tarhan, 2 Ocak 1852 gün...

Abdülhak Hamid Tarhan Kimdir?

Abdülhak Hamid Tarhan Kimdir?

Abdülhak Hamit Tarhan (1852 - 1937)

19. Yüzyıl sonu ve 20. Yüzyıl başı edebiyatının en önemli isimlerinden biri olarak kabul edilen şair ve oyun yazarı. Türk edebiyatına Batı etkisini getirmiştir. Abdülhak Hamid Tarhan, 2 Ocak 1852 günü İstanbul'da doğdu.

 

Hekimbaşı Abdülhak Molla'nın (1876-1853) torunu, tanınmış tarihçi ve Tahran büyükelçisi Hayrullah Efendi'nin oğluydu. Bir yandan mahalle mektebine ve rüştiyeye giderken, bir yandan da Yanyalı Tahsin Hoca ile Edremitli Bahaeddin Efendi'den özel dersler aldı. 1862'de, 10 yaşındayken ağabeyi Nasuhi Bey ile birlikte Paris'te bulunan babasının yanına gitti ve bir süre orada okuduktan sonra 1864'te İstanbul'a döndü. Yaşının küçüklüğüne karşın Babıali Tercüme Odası'nda çalıştı. Bir yıl sonra, Tahran Büyükelçiliğine atanan babasıyla birlikte İran'a gitti. Orada Farsça öğrendi.

 

Babasının ölümü üzerine İstanbul'a dönerek, 1867'de Maliye Mühimme Kalemi'ne girdi. Şura-yı Devlet ve Sadaret kalemlerinde çalıştı. 1871'de Fatma Hanım'la evlendi. 1876'da Paris Büyükelçiliği ikinci katipliğine getirildi. 1878'de Paris'te yayımlanan, Nesteren adlı oyununda halkın zalim bir hükümdara başkaldırmasını anlatmasından rahatsız olan II. Abdülhamid'in emriyle görevden alındı. 1881'de Gürcistan'da Poti, 1882'de Yunanistan'da Golos, 1883'te Bombay başkonsolosluğuna atandı. Bombay'dan gemiyle İstanbul'a dönerken uğradıkları Beyrut'ta eşi Fatma Hanım öldü (1885) ve orada gömüldü.

 

Abdülhak Hamid, bu beklenmedik ölümün sarsıntısıyla ünlü eseri Makber'i (1886, 1948) yazdı. İstanbul'a döndü. 1914'te Meclis-i Ayan üyeliğine getirildi. İstanbul'un İtilaf kuvvetlerince işgali üzerine Viyana'ya gitti (1920). Burada büyük maddi sıkıntı içinde yaşadı. Daha sonra Ankara Hükümeti'nce yurda dönmesi sağlandı. 1928'de İstanbul milletvekili olarak TBMM'ye girdi; bu görevi ölümüne değin sürdü.

 

Abdülhak Hamid şiir yazmaya 1870'lerde başladı. Bu dönemde Ebüzziya Tevfik, Recaizade Mahmud Ekrem, Namık Kemal gibi Tanzimat döneminin yeni edebiyatçıları arasında yer aldı. Gerek yabancı dil bilmesinin, gerekse yurtdışındaki görevlerinin sağladığı olanaklarla Batı edebiyatının Shakespeare, Corneille ve Racine gibi yazarlarını yakından tanıdı ve yapıtlarının etkisinde kaldı.

 

Dize ve uyak düzenlerinde değişiklikler yaptı, heceye önem verdi. Divan şiirindeki belirli konuların sınırını aşmaya çaba gösterdi. Tema olarak günlük yaşamı, doğa ve insan ilişkilerini de işledi. Lirik, epik ve felsefi şiirler yazdı. Tiyatro alanında Namık Kemal'in, daha sonra Batılı yazarların oyunlarını örnek aldı.

 

Abdülhak Hamid yaşadığı dönemde, Türk edebiyatının en büyük şairi sayıldı ve bu nedenle "Şair-i Azam" ya da "Dahi-i Azam" diye anıldı. 12 Nisan 1937'de İstanbul'da öldü.

 

 

Önemli Yapıtları

"Ölü" (1886),

"Hacle" (1886),

"Bir Sefilenin Hasbihali" (1886),

"Bla'dan Bir Ses" (1911),

"Validem" (1913),

"İlham-ı Vatan" (1918),

"Tayfalar Geçidi" (1919),

"Ruhlar" (1922),

"Garam"ı yazdı (1923).

 

 

Oyunları

"İçli Kız" (1874),

"Sabrü Sebat" (1875),

"Duhtr-i" Hindu (1875),

"Nazife" yahut "Feda-yı Hamiyet (1876, 1919),

Tarık yahut Endülüs Fethi (1879 - 1970),

Eşber (1880, 1945),

Zeynep (1908),

Macera-yı Aşk (1910),

İlhan (1913),

Tarhan (1916),

Finten (1918, 1964).

İbn Musa (1919,1928),

Yadigar-ı Harb (1919),

Hakan (1935).

 

MAKBER

Eyvah ne yer ne yar kaldı

Gönlüm dolu ah u zar kaldı

Şimdi buradaydı gitti elden

Gitti ebede gelip ezelden

Ben gittim o haksar kaldı

Bir köşede tarumar kaldı

Baki o enisi dilden eyvah

Beyrutta bir mezar kaldı

 

Bildir bana nerde nerde YARAB

Kim attı beni bu derde YARAB

Nerde arayayım o dil rübayı

Kimden sorayım bi-nevayı

Derlerki unut o aşnayı

Gitti tutarak reh-i bekayı

 

Sığsın mı hayale bu hakikat

Görsün mü gözüm bu macerayı?

Sür'atle nasılda değişti halim

Almaz bunu havsalam hayalim.

 

Çık Fatıma! lahteden kıyam et

Yanımdaki haline devam et

Ketn etme bu razı öyle bir söz

Ben isterim ah öyle birsöz

Güller gibi meyl-i ibtisam et

Dağı dile çare bul meram et

Bir tatlı bakışla bir gülüşle

Eyyamı hayatımı temam et

 

Makber mi nedir şu gördüğüm yer

Ya böyle reva mı ey cay-ı dilber

 

 

Sayfada Abdülhak Hamid Tarhan Kimdir? hakkında bilgiler sunulmaktadır, diğer bilgilere de bakabilirsiniz...

Abdülhak Hamid Tarhan Kimdir? Hakkında Yorumunuz

  

Abdülhak Hamid Tarhan Kimdir? Hakkında Yorumlar

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Abdülhak Hamid Tarhan Kimdir? ile ilgili bilgiler, hakkında kısaca yazı