Duyular aracılığıyla kavranılamayan şeylerin alanı ya da bu alanın bilgisi. İnsanoğlu, düşünmeye başlayalı beri, kendisiyle ve evrenle ilgili köklü sorular sorarken somut olanın, elle tutulur, gözle görülür olanın dışında ya da ötesinde bir başka varlık alanının bulunup bulunmadığı sorusunu da sormuştur. Bu sorunun olumlu yanıtları doğaötesi bilgisini oluşturur. Adını Aristoteles'in bilgi kuramıyla ilgili yapıtına İ.Ö. 1. yüzyılda Rodoslu Andronikos tarafından verilmiş olan Metaphisica (Yun: meta ta phisica= fizikten sonra) adından alan bu kavram, uzun süre felsefede şeyleri rastlantılarıyla değil de, kendileri olarak ele alan temel araştırma alanını belirlemiştir. Doğaötesi kavramını felsefesinde hiç kullanmamış olan Aristoteles de doğaüstünden varlık olarak varlık araştırmasını anlıyordu. Aristoteles'ten sonra doğaötesi terimi Aristoteles'in "ilk felsefe" dediği köklü nedenler araştırmasına karşılık kullanılmaya başlandı. Hristiyan dogmalarının Aristotelesçi temellendiricisi Aziz Tommaso, doğaötesi araştırmasını ya da varlık olarak varlık araştırmasını, felsefesinin temeli durumuna getirdi. Daha sonra doğaötesi, felsefe tarihi boyunca oldukça değişik anlamlar aldı. Bilginin öncesel koşullarını benimseyen filozoflar için, doğaötesi bu koşullarla ilgili tüm ussal araştırmayı içerir. Kant, doğaötesine kendi felsefe anlayışına göre değişik bir anlam yükler; buna göre doğaötesi yalnızca us kaynağından ya da kavramları "a priori" tanıma yetisinden gelen, yani deneysel verilerle ilgisi olmadığı gibi zamanın ve uzayın sezgileriyle de ilgisi olmayan tüm bilgileri içerir. "Doğaötesi, gerçekte salt usla sahip olduğumuz her şeyin dizgesel bir biçimde düzenlenmiş bilançosudur" der. Auguste Comte'ta doğaötesi, deneyin alanını ya da olgular alanını aşan şeydir. Auguste Comte, olumlu dönemi önceleyen ve olguların, deneyine ulaşamayacağımız bilgilerle açıklandığı dönemi, doğaötesi dönem diye adlandırır. Böylece felsefe tarihi boyunca çeşitli anlamlar alan doğaötesi, Auguste Comte'la olumsuz bir anlam kazanmıştır. Günümüzde soyut, karmaşık, doğrulanamaz tüm bilgileri doğaötesi bilgiler diye nitelemek alışkanlık olmuştur. Ne var ki bazı çağdaş filozoflar, onun olumlu anlamını korumaya özen göstererek, ona insan yaşamıyla ilgili en genel araştırma anlamı vermişlerdir. Varoluşçu felsefede tüm yaşarlığı içinde ya da yaşamla ilişkisi içinde ele alınan insanın araştırılması doğaüstünün araştırılması olarak değerlendirilir. Marksist felsefeye göre dural olan, tarihsel olmayan, diyalektikle ilgisi bulunmayan tüm bilgiler, doğaötesi bilgilerdir.