YAYGIN ADI: Kaplanboğan, Bıldırcınotu, Kurtboğan
LATİNCE ADI: Aconitum napettus
FAMİLYASI: Ranunculaceae
KULLANILAN BÖLÜMÜ: Kökü, rizomu, sapı, yaprağı, çiçeği
TANIMI
Boyu 70 santimetre ile 2 metreye ulasan çok yıllık kaplanboğanın düz gövdesi, kalın ve yumrulu köklerden çıkar. Koyu yeşil yapraklarının üstü parlak, altı daha açık renktir. Yazın ya da sonbaharda açan, miğferi andıran çiçekleri genellikle morumsu mavi renkte olur.
YETİŞTİĞİ YER
Kaplanboğan türleri Avrupa, Kuzey Amerika, Asya ve Afrika'da yetişir.
HALKBİLGİSİ VE GELENEKSEL KULLANIMI
Aconitum adı "dağlık" ya da "kayalık" anlamına gelen akoııe sözcüğünden türetilmiştin bitki bu lür yerlerde yetişir. Yunan mitolojisine göre Herkül'ün ölüler aleminden çıkardığı cehennem bekçisi Cerberus'un ağzından akan köpük kaplanboğanın zehirli olmasına neden olur. Tanrıça Hekale'nin rahibesi Medca, kocasının yerine tahta kendi oğlu geçebilsin diye üvey oğlu Theseus'u kaplanboğanla zehirlemeye çalışır. Ayrıca bitkinin, cadıların "uçma merhemlcri"nde kullandıkları maddelerden biri olduğuna da inanılır.
TIBBİ KULLANIMI
Kaplanboğan eskiden ağrı, eklem iltihaplanması, iltihaplanma, ateş, cilt hastalıkları ve nevralji tedavisinde kullanılırdı. Etkisini ağızdan alındıktan sonra birkaç dakika içinde hızla gösterir. Bitkide bulunan alkaloitlerin analjezik ve anlienflamatuar özelliği vardır. Kaplanboğan fiziksel ve ruhsal strese karşı yaygın ve güvenli bir şekilde homeopatik müstahzar olarak kullanılır. Ancak kökü aşırı zehirlidir. Kökün kendisinden ya da preparatlarından bir çay kaşığı kadarı bile kalp kaslarını ya da solunum merkezini felce uğratabilir. Bu yüzden de tarih boyunca kullanılmış olmasına rağmen şimdilerde Almanya'da, bitkisel ilaçları etkileri ve güvenilirlikleri açısından değerlendiren t Komisyonu tarafından önerilmemektedir.