Alexander Graham Bell telefonun mucidi olarak ün kazanmayı başardı, ama aslında o,ticari olarak kullanışlı ilk telefonu icat etmiş olan kişidir: Bell'den önce, Johann Philipp Reis, Antonio Meucci ve başkaları işlevsel telefonları yapmışlardır.
Çalışır bir telefonun halka ilk tanıtı mı 1860'ta Johann Philipp Reis (Almanya) tarafından yapıldı. Reis'in buluşu kesintili akım kullandığı, alıcı ya sinyalleri istikrarsız gönderdiği için deneysel aşamanın ötesine geçemedi. 1871'de Antonio Meucci 1849'da telefonu icat etmiş olduğunu ve Aralık 1860- Aralık 1861 tarihleri arasında tanıtımını yaptığını öne sürerek fikrinin korunmasına dair uyarı başvurusu yaptıysa da, tam bir patent başvurusu yapmadı.
İnsanoğlu yüzyıllar boyunca uzaktaki akrabaları, arkadaşları ya da tanıdıkları ile haberleşmenin kolay yolunu aradılar. Dağlarda birbirlerine duman yoluyla haber gönderenlerden, ıslık ile mesajlaşmaya kadar haberleşmenin en hızlı yolunu bulmaya çalıştılar. Günümüzde cep telefonları ve bilgisayar ile gönderdiğimiz elektronik mesajlarla saniyelerle ölçülen haberleşmenin geçmişi, 1793 yılında Fransız Claude Chappe'ın "uzaktan yazan" anlamı na gelen telgrafı keşfi ile başladı. Sonraki 40 yı l içinde elektrikli telgraf geliştirildi ve 1876 yılında Alexsander Graham Bell sağırlarla ilgili bir çalışması sırasından telefonu keşfetti.
Bell'in telefonu bulması Arşimed'in hamamdan fırlayarak suyun kaldırma kuvvetini bulmasına benzer bir şekilde, yani rastlantı sonucu ortaya çıkmıştır. Pantolonuna yanlışlıkla dökülen pilin asidi nedeniyle asistanına yardım amacıyla seslenmişti.Telefon ağızlığından söylediği "Bay Watson buraya gelin. Sizi görmek istiyorum" cümlesi binanın diğer tarafındaki asistanına ulaşmış, asistanı koşarak Bell'in yanına gelmiştir.
Bell, seslerin havadaki titreşimlerle nasıl oluştuğunu merak ediyordu. Bu sırada elektrik akımının konuşma sırasında oluşan titreşimleri andıracak biçimde değiştirilebildiğini keşfetti.
İlk telefonların, günümüzde evimizde kullandığımız telefonlardan bile oldukça farklı olduğunu unutmamak gerekir. İlk telefon görüşmelerinde telefonla numara çevirmek yerine, ahizeyi kaldırdığınızda bir santral memuru ile karşılaşır ve istediğiniz numarayı memura belirterek telefonun bağlanmasını beklerdiniz.
Telefon makineleri de günümüzdeki gibi küçük değillerdi. Eski telefonlar borazanı andıran ağızlıklar, şamdan biçimli makineler ya da duvara asılı modelleriyle günümüzdeki telefonlardan tamamen farklıydılar. Zaman içinde otomatik santrale geçilmesi ile birlikte telefon modelleri de giderek küçülerek cebimize giren boyutlara kadar ulaşmıştır.
Neden "ALO" deriz?
"Alo" sözcüğü telefonu keşfeden Alexsander Graham Bell'in sevgilisi olan Allessandra Lolita Oswaldo'un isminin baş harflerinin kısaltmasıdır.
Graham Bell telefonu icat ettikten sonra ilk hattı sevgilisinin evine çekmişti. Atölyesinde telefon çalınca arayanın Allessandra Lolita Oswaldo'dan başkası olmayacağını bildiğinden, telefonu açar açmaz "Allessandra Lolita Oswaldo" diyordu. Bell, zamanla sevgilisine, adını kısaltarak hitap etmeye başladı. Artık telefonu "Ale Lolos" diye açar olmuştu. Uzun çalışmalar Graham Bell'i daha hızlı konuşmaya itiyordu ve sevgilisinin adını daha da kısalttı. Artık iki heceli bir ad kullanı yordu. Bu kısa ad "Alo" idi. Allessandra Lolita Oswaldo, geliştirip tüm şehre yaymaya çalıştığı telefondan başka birşey düşünmeyen sevgilisinin bitmek tükenmek bilmeyen deneylerinden rahatsız olmaya
başlayınca Graham Bell'i terketti. Bell, sevgilisinin birgün onu arayacağı umuduyla telefonu her açışında "Alo" demeye devam etti. Biz zaman sonra Bell'i arayanlar da O'na "Alo" demeye başladılar. Bugün dünyada herkesin kullandığı "Alo" sözcüğü işte o günlere dayanmaktadır.
TÜRKİYE'DE İLK TELEFON
Türkiye'de ilk telefon 1908 senesinde uygulanmaya başlandı. Kadıköy ve Beyoğlu
santralları 1911 senesinde hizmete açıldı. İlk otomatik telefon santralı 1926 senesinde Ankara'da kuruldu. Ardından diğer il merkezlerinde de telefon santralları kurulmaya başlandı. Kısa bir süre sonra kurulan santrallar aracılığıyla bütün iller arası telefon haberleşmesi başlamış oldu. PTT'nin 1970'lerden sonra yaptığı çalışmalarla telefon, Türkiye'de geç olmakla beraber, süratle yayılmaya başladı.