Cumhuriyet devri şâirlerinden. İstanbul'da 1910'da doğdu. Galatasaray Lisesini 1931'de, İstanbul Hukuk Fakültesini 1936'da bitirdi. Şiirlerini lise yıllarında iken yazmaya başladı ve ilk şiiri Servet-i Fünun Dergisi'nde Ocak 1927'de çıktı. Bu dergide tanıştığı arkadaşlarıyla Yedi Meşale topluluğuna girdi. Muhasebecilik ve banka memurluğu yanında 1945-50 arasında Millî Eğitim Basımevi düzeltme şefliği yaptı. Bir süre Milliyet Gazetesi'nin edebiyat sayfasına İçtihad Dergisi'ne yazılar yazdı. Varlık Dergisi çıkmaya başlayınca, yazı ve şiirlerini burada yayınlamaya başladı. Ağaç ve Yücel dergilerinde de yazılar yazdı. 29 Ocak 1957'de İstanbul'da öldü.
Ziyâ Osman, duygu ve hatıraları dile getirdiği şiirleri ile tanındı. Yedi Meşale topluluğunun en genç şâiri olup, bu topluluğun şiir çalışmalarını hayâtının sonuna kadar sürdüren tek üyesidir. Şiirlerinde çocukluk hatıraları, ev ve âile sevgisi, yoksullara karşı duyarlılık, küçük mutlulukların sevinci, Tanrı'ya ve yazgıya boyun eğiş, ölüm ve ötesi gibi konuları işlemiştir. Son dönemlerinde serbest biçimle ve duru bir dille yazdığı şiirlerinde ise en belirgin özellik hüzün, yumuşaklık ve açıklık olmuştur.
Ziyâ Osman, anılarının ağırlık kazandığı hikayeler de yazmıştır. Başlıca eserleri şunlardır: 1) Mesut İnsanar Fotoğrafhânesi (1952), 2) Değişen İstanbul (1959), 3) Sebil ve Güvercinler (1943), 4) Geçen Zaman (1947), 5) Nefes Almak (1957).
Şiirlerinden:
EKMEK
Çocukluğumdan beri mübârek,
Yere düşse, öpüp başıma koyduğum,
Uğrunda mektep mektep okuduğum,
Senin için önümü ilikleyip eğildiğim;
Sen, evimin nafakası, çocuğumun rızkı,
Günden güne daha aziz bildiğim...
Senin için kadın, erkek,
Taş taşıyarak, dikiş dikerek...
Kara toprağı iki büklüm, süren.
Verem: Öksüren...
El açıp dilenmek,
Bir lokma için ekmek.